Merhabalar bugün size Meksika’yı anlatacağım. Miami’den sadece 2 saat mesafede olduğu için birkaç kere gittiğim Cancun şehri ve yakınındaki tarihi yerlerden bahsedeceğim. Dünyanın yedi yeni harikasından biri olan Chechen Itza antik kentine çok yakın olan Cancun’a gittiğiniz zaman sadece Meksika kültürünü yaşamıyorsunuz, çok modern, gelişmiş bir şehir olduğu için kendinizi Amerika’nın sahil şehirlerinden birisinde hissedebilirsiniz. Bir sürü Amerikan markası, restoran ve otel zincirine rastlamak mümkün. En gelişmiş sektör turizm olduğu ve halkın çoğu turizm sektöründe çalıştığı için İspanyolca bilmeden İngilizceyle işinizi halledebilirsiniz. Oteller gerçekten görkemli ve sahil boyunca sıralanmış bir şekilde zengin turistleri bekliyor ama burada turist olmak da biraz riskli. Bir kaç yıl önce güneşlenen turistleri sahilden geçen teknelerden kurşun yağmuruna tutmuşlar. Resmi ve sivil güvenlik kuvvetleri turistleri aşırı bir şekilde koruyor. Hatta bir akşam şehir merkezine yemek yemeye indiğimde bir kamyon dolusu askerin kamyondan inerek halkın arasına silahlarıyla karıştığını gördüm ve içimden “darbe mi oluyor?” dedim. Meğer bunlar da yine turistleri koruma amaçlı olarak turistik bölgelerde kalabalığın yoğun olduğu yerlerde görevlendirilen askerlermiş.
En son gidişimde kaldığım Intercontinental Presidente Oteli Madonna’nın Meksika’daki evinin yanındaydı. Arada hiçbir duvar yoktu yani aynı sahili ortak kullanıyorduk. Otelden hem havuzları hem plajı ile çok memnun kaldık. Bahçede gezerken bakıcısı ile gördüğümüz Morgana adındaki yırtıcı kuş otelin bahçesinde başı kapalı bir şekilde tutuluyor ve sadece uçuşa izin verildiğinde başındaki demir maske çıkarılıyordu. Bu uçuşları da tok karnına yaptırtıyorlardı ki hiç kimseye ya da yemeklerine saldırmasın. Zaten Morgana’nın görevi açık havada yemek yiyen turistlerin yemeklerine diğer kuşların saldırmasını engellemekmiş. Yemek saatinde uçurarak diğer kuşların gelmesini engelliyorlarmış.
Meksika’da para birimi Mexican Peso. Yine de çarşıda pazarda Amerikan Dolarını da kabul ediyorlar. Döviz büroları pasaport olmadan işlem yapmıyor. Turizm sektöründe çalışanların çoğu İngilizce biliyor. Çok fazla Amerikalı turist hiç zorluk çekmeden tatil yapabiliyorlar. Halk otobüsleri de çok uygun. Birçok kez taksi yerine otobüsü tercih ettim. Hem daha ucuza seyahat ettim hem de yerel hayatı yakından test etme şansını buldum. Amerika’dan farklı olarak burada dükkânlarda pazarlık etme imkânı da var. Genelde turistlere yüksek fiyatlar veriliyor. Sakın pazarlık etmeden alışveriş etmeyin. Pazarlıkla indirim yapıyorlar.
Cancun deyince akla gündüzleri deniz, güneş, kum akşamları eğlence tatili geliyor. Ayrıca şehre çok yakın günübirlik gidebileceğiniz bir sürü tarihi eser ve antik şehirler var. Bunlardan bir tanesi dünyanın yeni yedi harikasından biri seçilen Chichen Itza. Mayalardan kalan ve her gideni büyüleyen bu antik şehre ilk gittiğimde yıl 2005 idi yani Mayaların 2012’de dünyanın sonunun geleceğine dair iddiaları hala gündemde idi. İspanyolca da kale anlamına gelen El Castillo’da denilen Kukulcan tapınağı
M.S 8-12 yılları arasında Mayalar tarafından yılan tanrısı Kukulcan’a tapınak olarak inşa edilmiş. Yukarı çıkıp elinizi çırparsanız Orta Amerika’ya has bir kuş olan quetzal kuşunun cıvıltısı gibi bir ses çıkardığını duyarsınız.
Ben, Eylül 2005’te ilk gidişimde Tapınağın en tepesine çıkmak ve orada bu tecrübeyi yaşamak şansına erişmiştim. O tarihte Kukulcan piramidinin merdivenleri halka açıktı. Tapınağın 91 basamak merdivenini tırmanarak piramidin en tepesine çıkmıştım, insanlar iniş çıkış sırasında zorlanmasın diye uzun bir ip germişlerdi. Zorlananlar ona tutunarak ilerliyordu ama inanın inmek çıkmaktan çok daha zordu. Çünkü inerken bir sonraki adımı göremiyordunuz. İyi ki o yıl bu çıkışı yapmışım artık mümkün değil. Artık Piramit’e çıkışlara izin verilmiyor. 80 yaşındaki Amerikalı Bayan Black’in 5 Ocak 2006’da El Castillo’ya tırmanırken düşerek ölmesinin ardından El Castillo Tapınağı çıkışlara kapatıldı. Sadece çevresinde dolaşıp bakmaya izin veriliyor ve kaçak olarak çıkmak isteyenlere büyük cezalar kesiliyor. Ziyaretçilerin güvenliği ve yapıların korunması nedeni ile artık anıtlara çıkılmasına izin verilmiyor.
Efsaneye göre, tüylü yılan tanrısı Kukulcan’a (veya Quetzalcoatl) adanan bu piramit, gece ve gündüzün dengede olduğu yılda iki kez, kendi adıyla anılan kişi tarafından ziyaret edilmektedir. Bu tarihler de Ekinoksa denk gelir Kukulcan, ibadet edenlerle iletişim kurmak, kutsal suya girmeden, içinde yıkanmadan ve yeraltı dünyasına doğru yoluna devam etmeden önce tam bir hasat ve sağlık için kutsama sağlamak üzere dünyaya döner.
Eğer Chichen Itza’ya giderseniz tarihlerinizi ekinoksa denk getirmeye çalışın. 21 Mart Bahar Ekinoksu ve 21 Eylül Sonbahar Ekinoksu sırasında Kalenin kuzey merdiveninde meydana gelen “ışık ve gölgeyi” seyredin. Ekinoks günlerinde öğleden sonra saat üç civarında güneş, kalenin kuzeydoğu tarafındaki korkuluğa yedi ışık üçgeni yansıtır. Bunlar bir yılanın siluetini oluşturmak için korkuluk boyunca yukarı ve aşağı hareket etmeye başlar. Astronomi, Matematik, mimarlık ve sanat gibi konularda ileri giden Mayalar’ın din ritüelleri de oldukça ilginç. Tanrılara sunmak için kan akıtmaları ve kurban vermelerini anlatan rehberimiz bir top oyunundan bahsetmişti. Bu top oyunu sadece din amaçlı ayin için değildi siyasi ve ekonomik yönleri de vardı iddialara göre oyunların sonunda savaş tutsakları kurban ediliyor, kazananlara da fahişe hediye ediliyordu. Atatürk’ün Mayalara özel ilgisi, onlarla ilgili kitaplar okuduğu ve Mayaca-Türkçe sözlük için çalışmalar yaptırdığı bilinmektedir.
Yucatan Yarımadası’ndaki ziyaret sırasında gezilecek yerlerden bir başkası da son yıllarda çok popüler bir hale gelen Tulum’dur. Güzel plajları, etkileyici Maya harabeleri, leziz yemekleri, canlı gece hayatı ve rahat bohem atmosferinin eşsiz birleşimi sayesinde giderek daha popüler hale gelen bir turizm merkezidir.
Xel-Há ise Tulum’da yapılacak sınırsız aktiviteye sahip bir tema ve doğal su parkıdır: şnorkelli yüzme, zipline halatla iniş yapabileceğiniz bu parkı Tulum’da gidilecek yerler listesine eklemenizi tavsiye ederim.
Meksika’nın turistik yerleri çok şık temiz ve güzel olsa da halkın yaşadığı çoğu yer çok fakir ve bakımsızdır. Ayrıca suç oranı yüksektir. Hırsızlık, insan kaçakçılığı, uyuşturucu kartelleri gibi sorunları devam etmektedir. O nedenle bilmediğiniz yerlerde dikkatli olmanızı turistik mekânlardan uzak yerlere gitmemenizi öneririm. Tarihi ve kültürü ise çok zengindir. Her yerde meşhur Meksika müziklerini duymanız mümkündür Mariachi denilen küçük müzik grupları da çoğu yerde karşınıza çıkar. Yemek yerken başınızda müzik yaparlar. Meksika yemekleri zaten çoğu insanın denediği sevdiği ve beğendiği birçok çeşide sahiptir. Taco, Nachos, Quasedilla, Tortilla, Gazpacho, Fajita, Burritos, Enchillada aklıma gelenlerden bazıları, eminim çoğunuz bunları Meksika restoranlarında zaten denemişsinizdir. Acıyı çok sevdikleri fasulye pilav gibi yiyecekleri çok tükettikleri zaten herkesin bildiği şeylerdir.
Meksika’da kaldığım otelde sabah kahvaltısında fasulye, pilav, acılı Taco gibi ürünler görünce çok şaşırmıştım. Diğer Latinler gibi onlar da öğlen yemeklerinde tükettikleri şeyleri sabah da yiyebiliyorlar.
Dünyaca ünlü birçok yemeğin anavatanı olan Meksika’da yemek yapmak dini ve felsefi kültür olarak kabul ediliyor. 2010 yılında Unesco tarafından Dünya kültür mirasları listesine dâhil olan Meksika mutfağı dünyaca ünlü birçok yemeğin de kökenine sahip olmakla övünüyor.
Meksika’ya yolcu gemileri ile de gitmek mümkün. Florida’dan Cozumel adasına giden gemiler ile Cancun, Chichen Itza ve Tulum turlarını alarak Yucatan yarımadasının ünlü tatil beldelerini keşfedebilirsiniz. California limanlarından ise Caba San Lucas, Mazatlan, Puerta Valerta bölgelerine gidebilirsiniz.
Meksika deyince Amerikalıların aklına ilk önce güney eyaletlerinden özellikle Teksas’tan kaçak giren göçmenler geliyor oysa Meksika kendine has kültürüyle zaten Amerika’yı bir şekilde ele geçirmiş. Çoğu Amerikan şehrinde Meksikalılar yaşıyor ve kendi lisanlarını kültürlerini orada yaşatıyorlar. Arizona’dan Kaliforniya’ya araba ile geçerken eyalet polisinin bagajını açıp içerde kaçak göçmen var mı diye bakmasını unutmuyorum. Meksika çok gelişmiş bir ülke olmadığı için sürekli Amerika tarafına bir geçiş var. Bu kişiler sadece Meksikalılar da değil aralarında çetelerin yardım ettiği diğer ülkelerden gelen kaçak göçmenler de var. Meksika’da çok zengin olup dünya çapında ünlü olan insanlar var. Bunların arasında ünlü işadamları, sporcular, sinema ve ses sanatçıları Meksika’nın adını diğer ülkelerde duyurmaya devam ediyor.
Meksika’da turist olmak güzel ama çok dikkatli olmak gerekiyor güvenlik zafiyeti ve hırsızlık maalesef büyük sorun. Havaalanında bagajınızı alıp çıkarken bagaj etiketiniz ve kimliğiniz kontrol edilirse şaşırmayın. Hırsızlıktaki artışlar nedeniyle kontroller daha havaalanında iner inmez başlıyor yine de halkının misafirperverliği, doğasının güzelliği ve tarihi eserlerinin zenginliği ile turist çekmeye devam ediyor. Defalarca gitseniz bile bıkmayacağınız sürekli yeni şeyler keşfedebileceğiniz gizemli Meksika sizi bekliyor. Bence gidilecek ülkeler listesinde baş sıralarda olması gereken bir yer. Eğer uzak olduğu için gidemiyorsanız, bir Meksika restoranına gidin müziklerini dinleyin Meksika yemeği yemek bile sizi oraya gitmiş kadar mutlu edecektir.
Gezi sever dostunuz…
Canan Sezgin
Instagram: @cansez2013
Harika bir yazı hem bilgilendirici hem de eğlenceli. Yararlı tavsiyeler ile dopdolu.
Teşekkürler
Çok guzell
Teşekkürler