Ardımızda kocaman 365 günü geride bıraktık. Yepyeni sayfalar açmaya, deneyimlemeye, yaşamaya başladık. Yeni bir yıla girerken hep geride bıraktığımız yılda neler olup bittiğini düşünürüz, aslında yaptığımız yanlış, çünkü adı üstünde “geçmiş bir yıl”. Ne olduysa oldu ve bitti. Hayatımıza her yaşın öğretileriyle her sene bir yaş alarak devam ediyoruz. Yeni başlayan her yıl için umutla doluyoruz. Ben şahsen her yeni seneden harika deneyimler, fikirler ve özde gelişim bekliyorum ve heyecanlanıyorum.
Bu sene aldığım kararlardan biri “esnek olmak”. Peki, hangi anlamda… Öncelikle öğrendiğim ilk şey; Beden esnedikçe zihin de esner, ruh zaten esnek olandır; esas olan ruhun esnekliğine ve akışkanlığına yaklaşabilmek ve beden-zihin-ruh bütünlüğünü ve dengeyi deneyimleyebilmektir. Bu yüzden her sabah uyandığımda minik bir esneme hareketlerinden oluşan bir sekansım vardı, maalesef yapmıyordum ama şimdiki hedefim bunu uygulamak. Beyni zinde tutmanın nedenlerinden biridir; meditasyon, yoga ve esneme hareketleri. Yogaya başlamadan önce meditasyonu öğrenmek istemiştim. O zaman değerli yoga hocam bana “bedenini rahatlatmadan, esnetmeden zihnini rahatlatamazsın, zihnin yavaşlamadıkça meditasyona konsantre olamazsın ve yapamazsın” demişti. Aslında bu benim yoganın ne olduğunu anladığım ilk andır.
Esneme hareketleri, günlük baskıların kaslarımızda neden olduğu gerilimi ortadan kaldırmak için işe yarayabilir. Bunlar boyun, omuz ve sırt kaslarında kasılma gibi çeşitli şekillerde ortaya çıkabilir.
Esneklik, bedenimizin bölgelerine göre farklılık gösterir. Vücudumuzun en esnek noktaları kaslarımızdır. Kaslarımızdaki elastin oranı (esneklik) diğer beden yapılarına göre daha fazladır. Esneme pozisyonu uzun bir süre tutulduğunda, kas iğciğinden gelen sinyaller azalmaya başlar. Bu, refleks tepkisinin sakinleşmesiyle sonuçlanır; sinir sistemi koruyucu tepki gerektirecek bir tehlikenin olmadığını öğrenir. Sonuç olarak kas gevşer.
Ayrıca düzenli ve tutarlı esneme, sağlıklı bir kas-iskelet sistemi geliştirir ve kan dolaşımını iyileştirir, bu da daha sağlıklı bir omurgaya ve daha az kronik ağrıya neden olabilir.
Fiziksel olgudan çıkıp, aslında zihin ve ruh boyutunu sizlerle paylaşmak isterim. Araştırmalar, esnemenin ruh halini ve bilişsel performansı iyileştirebileceğini, insanların daha sakin hissetmelerine ve işlerine daha fazla odaklanmalarına yardımcı olabileceğini öne sürüyor. Düşük düzeyde fiziksel aktiviteye sahip kişiler bile esneme sayesinde bu gelişmeleri deneyimleyebilirler. Çünkü beden ve zihin arasında mükemmel bir alışveriş var, eylemleri birbirine bağlıdır. Birinin gerçeği diğerini yansıtır. Daha sakin hissetmemize ve ruh halinin iyileşmesinden sorumlu olan hormon olan serotonin düzeylerini artırmamıza yardımcı olabilir. Serotoninin stresi, kaygıyı ve muhtemelen depresyon riskini azalttığı ve genel bir refah duygusunu desteklediği bilinmektedir.
Tüm fitness bileşenleri arasında en az değer verme eğiliminde olduğumuz şey esnekliktir. Çoğumuz daha güçlü, daha hızlı, daha fit, daha büyük veya daha zayıf olmaya öncelik veririz. Çok azımız daha esnek olmaya öncelik verir… Ta ki esneklik eksikliğimiz bir sorun haline gelinceye kadar. Doğru şekilde nasıl esneyeceğinizi öğrenin ve düzenli esnemeyi egzersiz rejiminize dâhil edin.
A.Melis Gence
Instagram @melispurelife
