Merhaba güzel insanlar,
40’lı yaşların başında sarışın, çarpıcı güzellikte bir kadın düşünün! Kariyer ve metropol hayatının içindeyken; beklenmedik, hızla gelen boşanmanın ardından, çoğu kadın gibi oturup ağlamıyor. Ne yapıyor peki derseniz? Tası tarağı toplayıp, Güney Afrika’ya yerleşiyor!!!
Ne yapıyor? Ne yapıyor??? Dediğinizi duyar gibiyim 😊 şaşırmayın, ben duyunca gülümsedim, niye mi?
Akademinin en çılgın kızıydı Sündüs, yıllardır görüşmemiştik. Cape Town ’dan aldığım bir posta ile tekrar hayatıma girince, yüzümde bir tebessüm belirdi. Hemen konuştuk. Boston ve Cape Town 8 saat farkı ile aramızdaki mesafeler yok olmuştu. Cape Town ’a yerleşme hikâyesini duydum ve inanın ki şaşırmadım. Çünkü o akademinin, festival ruhlu çılgın kızıydı. Hikâyesi röportajda ve ne derler bilirsiniz;
Şehre bir yabancı gelir ve hikâye o zaman başlar…
Melda Sherman: Merhaba, bize biraz kendinizden bahseder misiniz? İsminiz nedir?
Sündüs Ayav: Merhaba ben Sündüs, 40’lı yaşların başındayım. Daima sosyalleşmeye ve kendini geliştirmeye fırsat yaratan, dramdan uzak durmaya çalışan bir kadınım.
Melda Sherman: Nerede yaşıyorsunuz? Ne zamandan beri?
Sündüs Ayav: Yaklaşık 6 aydır, Güney Afrika ’da Cape Town ’da yaşıyorum.
Melda Sherman: Daha önce nerede yaşıyordunuz?
Sündüs Ayav: İstanbul.
Melda Sherman: Ne işle meşgulsünüz?
Sündüs Ayav: Gayrimenkul Brokırıyım, hayatım boyunca insanları ev sahibi yaptım ama ironiye bakın: Cape Town ’a gelmeden önce, çok hızlı bir boşanma yaşadım, sonrasında hızlıca evimi sattım ve yine hızlı bir kararla, eşyalarımı bir depoya yerleştirdim. Sonuç: Şimdilik Cape Town ’da yaşıyorum.
Melda Sherman: Evli misiniz sorusunu size sormuyorum bu durumda.. 😊 Bu kadar hızlı kararlar veren bir kadının burcunu merak ettim. 😊 Yay veya Kova burcu musunuz?
Sündüs Ayav: Boğa burcuyum.
Melda Sherman: Çok ilginç! Bir Boğa’dan çok, Yay veya İkizler gibi duruyorsunuz. Pekâlâ… Boşanır boşanmaz başka bir kıtaya gitmek, çok cesurca… Başka bir ülkede yaşamaya, nasıl adapte oldunuz? Ve sizde nasıl bir değişim oluşturdu?
Sündüs Ayav: Boşanmanın hemen sonrasında, kendime yeni bir yol çizmek istedim. Bir amacım olmalıydı! Bu yüzden, bir dil okuluna gitmeye karar verdim. Google amcayı açtım ve sadece bir kaç saat içerisinde nerdeyse tüm planlamayı yaptım. Bu benim yurtdışında ilk yaşama deneyimim. Şöyle anlatayım; Balığı denize bırakırsınız ve öylece yüzer. Çünkü su onun için doğal olandır. İşte hayatta bizim için böyleymiş, her yere ve her koşula rahatça adapte olabiliriz, bunu gördüm. Korkular, sınırlar, ama’lar, hep bizim kendi yarattığımız şeylerden ibaret, hayat bizim doğal yaşam alanımız, nefes alabiliyorsak her yerde yaşayabiliriz…
Melda Sherman: Wowww! So cool! Çok etkilendim. 😊 Bize Cape Town ’dan ve yaşam sitilinden biraz bahseder misiniz? Ne yiyor, ne içiyorlar? Kulüpler nasıl? Kozmopolit mi? Sizin gibi güzel bir kadın rahat yaşam sürebiliyor mu? Yaş ortalaması nedir? Bekâr bir kadın için hayat koşulları nasıl?
Sündüs Ayav: Kolay olmadı, kabul, ama tabi ki bunu bilerek geldim, bir kere okul yaş skalası 18-23 ağırlıklı, yani benim yarı yaşımdalar ve neredeyse hiç Türk yok. Ama genç görünmenin ve onları anlamamın da verdiği avantajla (bunda eski eşimin iki oğlu ile 15 yıl geçirmemin katkısı çoktur) hayatlarına dâhil olmadan-ama aralarında kara koyun olmadan- okulda adaptasyonu sağladım. Şehir zaten çok güzel, yani İstanbul’dan sonra buranın dinginliği ve doğası insanların zarafeti “gel bana ait ol” diyor.
Cape Town, İngiliz sömürgesinde kalmış ve yine bohem hayat yaşamak isteyen üst tabaka İngiliz ağırlıklı, Avrupalı insanların yaşadığı modern bir şehir. Yerel halk ise gözlemlediğim kadarıyla genellikle hizmet sektöründe yer alıyor.
Canan Ulugol- Sündüs Ayav – Nezihe Şenkaya
Şehir, temiz düzenli bir yer. Aslında şehrin genel stilini en iyi, mağaza vitrinleri anlatıyor; spor, rahat kıyafetler, düz ayakkabılar, genel olarak outdoor ve safari style diyebiliriz ki ben şık ve iddialı giyinmeyi tercih ederim. Modayı trendleri severim, bu manada farklı kalıyorum. Cape Town ’da hayaller ve bambaşka kimliklerle, herkes meç olmuş gibi görünüyor. Bu bence burada benim en zorlandığım şey olabilir. Özenle seçtiğim elbiselerimi ve topuklu ayakkabılarımı giyebilmek için, caz gecelerini ve şık restoranları takip etmem gerekiyor ki bunu da büyük bir zevkle yapıyorum.
Gece hayatı konusunda İstanbul’un ne kadar ileri seviyede olduğunu burada görmüş oldum, halkın soft yaşam biçimi, (öğrencilerin gittiği teenage kulüpler hariç) buranın gece hayatına da yansımış diyebilirim, bir-iki tane kaliteli kulüp dışında en büyük zevkleri pazar brunchları, ve halka açık kaliteli temiz beachleri…
Yeme – içme konusunda yine Avrupalı yerel halkın varlığından ayrı gayet şık restoranlar rooftop ve kafelere sahip. Menüleri bizimkine benzer bir stilde. Ancak tabi ki yerel restoranlarında Zebra, Timsah eti gibi sadece burada yiyebileceğim yemekleri deneyimledim. Yaş ortalaması genç-orta diyebilirim. Herkes oldukça modern ve nazik…
Ve şu soruna da cevap vermek isterim; burada bekâr, kadın ya da erkek fark etmeksizin kaliteli ve eğlenceli zaman geçirilebilecek ve herkesin düşündüğünün aksine gerçekten bir Avrupalı şehir var.
Şefika Parlak – Canan Ulugöl – Sündüs Ayev – Neziha Şenkaya
Melda Sherman: Ne! Timsah eti mi??? Zebra mı?? Sanırım tarif istemeyeceğim. 😊 Peki, bu durumda, gelecek planlarınız neler?
Sündüs Ayav: Bir süre sonra, yeni sürümümün yüklenmesi tamamlandığında İstanbul’a geri dönmeyi planlıyorum, bu serbest stil öğrenci-gezgin modundan bir şekilde çıkıp iş hayatıma daha güçlü bir şekilde dönmek, kendimi geliştirmeye devam etmek ve gözden kaçırdığım ne varsa onlara yetişmek istiyorum..
Melda Sherman: Dünyanın birçok yerinde, birçok insan hayatını değiştirmek istiyor. Hatta başka ülkelere yerleşmek istiyor. Onlara neler söylemek istersiniz. ?
Sündüs Ayav: Benim için sıfır dille ve tek başına hiç bilmediğim bir ülkeye gelmek tabi ki hiç kolay olmadı ama nedenini bilmediğim bir şekilde buna hazırdım… Hayatında bunun gibi radikal kararlar almak isteyenler için tavsiyem; aldığınız karar her neyse; sonuna kadar arkasında olmanız ve fakat geri dönüş yolunun da daima açık olduğunu bilmeniz… Bu ikisi, en azından benim için yeterliydi.
Melda Sherman: Son olarak, evrene bir mesaj gönderdiğinizi düşünün! Ne söylemek isterdiniz?
Sündüs Ayav: Ahh! Bu mesajlar… Sevgili Evren; lütfen, en kötü günümüz böyle olsun.
Melda Sherman: Ha! Ha! Ha! Evrene gönderilen mesaj bile benim yıllar önce tanıdığım Sündüs Ayev stili, çok teşekkür ediyorum bu güzel röportaj için.
Boston’dan ben Melda Sherman, Göçmen Kuşlar kitabının yazarıyım. Konularım genellikle göçmenlik üzerine ve ARTTMODERNMİAMİ GAZETE ‘de “Başka Dünyanın İnsanları” yazı dizimin yeni konuğu Sevgili Sündüs Ayev’e bu güzel röportaj için teşekkür ediyorum.
Melda Sherman
