Şarm El-Şeyh, Kızıldeniz boyunca uzanan çarpıcı sahil şeridiyle dünyaca ünlü bir tatil beldesi… Mısır’ın incisi… Mısır’ın Maldivleri…
Soğuk ve yağmurlu bir havadan Mısır’ın sıcak iklimine geçişim çok hızlı oluyor. Havalimanından otele geçerken şehirde beni ilk olarak “Barış Ülkesine Hoş Geldiniz.” tabelası karşılıyor. Kısa bir gece yolculuğunun içinden geçerken şehrin kâh karanlık kâh ışıklı bölümlerine şahit oluyorum.
Ertesi gün sabahın ilk ışıklarında Kızıldeniz’in ılık sularıyla buluşan sarı sıcak renkli uçsuz bucaksız kumsalında yürüyüşümü yapıyorum. Hava muhteşem! Sade ve hızlı bir kahvaltının ardından kaldığım otele yaklaşık olarak bir saat uzaklıkta bulunan Marina’ya doğru yola çıkıyorum. Burada rehber eşliğinde sahil boyunca sıralanmış sarı renkli büyük bir gezi teknesine biniyorum. Bu teknelerin en büyük özelliği iki katlı olup, alt katında Kızıldeniz’in büyülü dünyasına dâhil olabilmek için cam tabanlı olması… Size özel koltuklara oturarak 45 dakika boyunca binden fazla balık türü ve yüzlerce mercan çeşidi de dâhil olmak üzere çok çeşitli deniz yaşamına ev sahipliği yapan Kızıldeniz’i izleyebiliyorsunuz. Bol bol çekim yapabilirsiniz! Öğrendiğime göre Kızıldeniz, yüksek tuzluluk oranı ve deniz tabanındaki volkanik aktivite nedeniyle dünyanın en sıcak deniziymiş. Görülmeye değer!
Ancak Şarm El-Şeyh’te Kızıldeniz’in inanılmaz etkileyici görüntülerinin tadını çıkarmanın pek çok başka yolu var. Bir tekne gezisine katılarak şnorkelle yüzmeye gidebilirsiniz ya da nefes kesici manzaraların tadını çıkararak birçok plajdan birinde keyif yapabilirsiniz! Seçim sizin J Bu durum Şarm El-Şeyh’in canlı su altı dünyasını keşfedebilen ve küçük denizatlarından devasa balina köpekbalıklarına kadar her şeyi görebilen dalgıçlar için adeta bir cennet haline getiriyor Kızıldeniz’i…
Ertesi gün yine rehber eşliğinde gittiğim Wataniya Marina dalış sporunu yapanların buluşma noktası! Önce turnikelerden geçip, sonra da bineceğiniz tekneye gitmek üzere size ayrılan oturma yerlerinde grup arkadaşlarınızı bekliyorsunuz. Herkes toplanınca da tekneye geçiyorsunuz. Tekne üç ayrı koyu gezdirip size dalış imkânı sunuyor. İçlerinde en popüler olanı “ Beyaz Ada”! Nedenine gelince; uçsuz bucaksız Kızıldeniz’in ortasında bir anda turkuazın her tonuna şahit oluyorsunuz. Sonra da suyun sığlaşıp bembeyaz kumların tepecik yaptığı adaya doğru yüzüp denizin ortasında kendinizi suyun üzerinde yürüyormuş gibi hissediyorsunuz! İşte cennet tam da burası! Tadını çıkarın J
Yemeklerine gelince; burası deniz mahsullerinin çok bol olduğu bir yer! Neredeyse tüm öğünlerde bonkörce ikram edilmiş karidesler ve balıklar sizi şaşırtmasın! Size iyi bir haberim daha var! Eğer bir Türk kahvesi tutkunuysanız, burada her daim içme imkânınız var. Ayrıca tropikal meyvelerden baklava çeşitlerine kadar geniş bir yelpaze de sizlere sunuluyor. Şimdiden afiyet olsun J
“Eski Şehir” olarak da bilinen Şarm El-Maya akşamki rotam! Eğer kendinizi Mısır’ın yerel kültüre kaptırmak ve şehirdeki geleneksel yaşam tarzını deneyimlemek istiyorsanız mükemmel bir seçim! Mısır kültürüne ait figürlerle bezenmiş seramik fincanlar, çantalar, otantik takılar, taşlarla süslü palmiye ve deve figürleri iyi birer hediye seçeneği olabilir. Özellikle papirüs sevenler için seçenek çok! Ancak dikkat edilmesi gereken nokta; ışıkları kapatınca üzerlerindeki figürlerin değişmesi! Dikkatli olmakta fayda var:) Mısır’ın ayrıca şifalı yağları meşhur! Almak istediğiniz zaman size ayrıntılı bir şekilde yardımcı olup bilgi veriyorlar. Sırada meşhur camisi var. Şehrin karanlığında ihtişamlı bir duruş sergileyen Sahabe Camii’yi görmeden olmaz! Güney Sina Vilayetinin “Barış Şehri” Şarm El Şeyh’teki Eski Pazar alanının ortasında yaklaşık üç bin metrelik bir alanda yer alan Sahabe Camii, antik, lüks ve tarihi birleştiren eşsiz bir mimari tarzda inşa edilmiş. Etrafında sıralanmış küçük dükkânlarda ise renkli hediyelik eşyalar ayrıca dikkatimi çekiyor!
Ertesi günkü planım Na’ama Koyu’nu görmek! Şarm El Maya’nın sadece 3 mil yukarısında yer alan Na’ama Koyu, güzel plajıyla biliniyor. Şehrin en iyi otellerinden, gece hayatı mekânlarından ve restoranlarına sahip bu koyu listenize ekleyin derim. Dönüşte Şarm El-Şeyh’in meşhur kafesi Farsha’ya uğruyorum. Otantik dekoru ve deniz manzarası ile gün batımında iyi bir seçim olabilir. Hatta Spotify’de bu kafede çalan müziklerin albümü var. Dinlemek isterseniz notunuzu alın J Kafe gece saat 1’e kadar açıkmış. Tavsiye ederim.
Sırada ATV ile safari turu var! Yolculuğuma çölde bir ATV gezisi ile devam ediyorum. İsterseniz deve gezintisi deneyimini de seçebilirsiniz. Ayrıca çölde yıldızlara hayran kalarak ve akşam yemeği ve bir gösteri eşliğinde bir Bedevi çadırında mola vermeyi de seçebilirsiniz. Kuma ve güneşe maruz kalmaya karşı kollarınızı ve bacaklarınızı kapatan rahat ve nefes alabilen giysiler giymenizi tavsiye ederim. Başınıza ise “Puşi” denen pamuklu şallardan bağlarsanız yüzünüzü çölün kum ve güneşinden korumuş olursunuz. Yarım saat süren çölde safari keyfi gerçekten güzel bir deneyim oluyor. İster yalnız ister deneyimli biri eşliğinde ATV ya da buggy’ler ile safariye katılabilirsiniz.
Kaldığım otelin denizine girmeden önce dost köpekbalıkları ve kumların içine gizlenmiş mercanlar konusunda dikkatli olmam için uyarılıyorum. Muhteşem bir deniz mistik hava ile birleşerek Şarm El-Şeyh Mısır’ın Maldivleri lakabını çoktan hak etmiş!
Biletinizi hiç düşünmeden alın ve Mısır’ın incisini görmek için gecikmeyin!
Renkli rotalarda yollarımızın kesişmesi dileğiyle,
Kalbinizden güneş ışığı eksik olmasın,
Maviliklerde görüşmek üzere,
Banu Demir
Editör & Seyahat Yazarı
Instagram: bluevoyage_blueroute
