UYARI: Aşağıda yazılı olanlar sizi korkutmak için değil ama size başka bir bakış acısı vermek için;
Bravo, tebrik ederim.
Kafayı ekmek peynirle mi yediniz?
Mantık çerçevesi içinde düşünemiyoruz galiba?
Tamam, peki eğer bu konuyla ilgili bu kadar ciddiyseniz ve illaki de ben bu yarışa gireceğim diyorsanız, o zaman sizinle yarışa hazırlanmanız ve girmeden önce tartmanız gereken konuları şöyle bir konuşalım diyorum.
1- Gerçekten iyi/yetenekli bir tasarım kabiliyetiniz olduğundan emin misiniz?
Kimi insanlar okul veya bazen de içlerinden gelerek tasarım yapma arzusu duyarlar. Tabii ki de sonuna kadar desteklediğim bir düşünce. Unutulmaması gereken önemli şeyler bunu hobi olarak yapmak veya birinin/bir şirketin içinde veya bağımsız yapmak arasındaki farkı anlamak. Durumunuzu farklı senaryolar ve şartlar içinde değerlendirmek çok önemli.
Eğer siz muhteşem bir tasarımcı olduğunuzu düşünen tek insansanız, şunu söylemek zorundayım lütfen sanrı içinde olan biri olmadığınızdan emin olun. Asla böyle olduğunuzu söylemiyorum ama hani şu “Who is Next” gibi yarışmalara çıkıp muhteşem bir sesi olduğuna inanan insanların arasında hepimize şok yaşatanlar var ya… Lütfen onlardan biri olmayın diyorum. Başkalarının fikirlerini alın ve saygı duyun. Kendi jüriniz siz olamazsınız.
Aha demek aileniz ve arkadaşlarınız da harikalar yarattığınızı düşünüyor. E süper, bir adım ileri gittik o zaman di mi? Peki siz aile ve arkadaşlarınızın bu yorumlarının tamamen tarafsız olduğundan emin misiniz? Tam olarak size neler söylediler, inandıklarını göstermek için neler yaptılar, mesela tasarladığınız bir şeyi sizden almayı teklif ettiler mi veya giymek istediler mi? Belki konunun profesyonellerinden birilerinin fikrini alma zamanı gelmiş olabilir mi? Bence alınmalı.
Veya bir de şu senaryoyu düşünelim:
Diyelim ki herkes sizin bu konuda hiçbir geleceğiniz olmadığını düşünüyor. Hiç bir desteğiniz yok ama iyi olduğunuzu hem biliyorsunuz hem de çok duyuyorsunuz ve vazgeçemeyeceğinizden eminsiniz. Ama biliyorsunuz ki herkes size karşı. Tekrar söylüyorum ki bu çok önemli konunun uzmanlarından fikir almanız çok önemli.
Bu fikirleri kimden alabilirsiniz; mesela moda PR’ları size çok yardımcı olabilir, moda editörleri, stilistler… Herkesin fikri aynı olmayacak kimi iyi olduğunuzu, kimi ise eh diyecek, emin olabilirsiniz. Bu nokta sizin bütün bu görüşleri tartma noktanız, eğer bireysel olarak bunu yapamıyorsunuz size karşı acımasızca dürüst olduğunu düşündüğünüz biri ile bu tartma işini yapma vaktiniz.
Bu noktada diyelim ki o ya da bu şekilde yukarda söylediğim birçok olumlu madde size uyuyor ve aşağı yukarı %80 bu konuda yarışa girecek kadar yetenekli veya iyi olduğunuza inanıyorsunuz.
Tabi bütün bunların yanında farklı bir şeyler sunabileceğinizden de epeyce eminsiniz…
2- Özveriye/ fedakârlığa hazır mısınız?
Geçmişte her kim her şeye sahip olabilirsiniz diyorduysa 21.yüzyılda yaşamıyordur emin olabilirsiniz. Kendinizi bu sektörde nerde konumlandırmak istediğinize göre gerçekten çok çalışmanız gereken bir alana girdiğinizi unutmayın. Eğer okyanustaki büyük balıklardan biri olmak istiyorsanız size söylemiyorum: “ Ahhh! canım nasıl bir fedakârlık yarışına gireceğini biliyor musun, hayırlı olsun”
Moda senden çok şey bekleyen, müşkülpesent bir sektördür. Bu dönemde gelinlik de dâhil olmak üzere markalar senede yedi koleksiyona kadar çıkartılıyor. Her koleksiyon halka açılmak için yaklaşık bir sene bekliyor, ama siz toplu alıcılar için bu koleksiyonları halka açılmadan bir sene öncesinde doğru zaman aralığında, sezona ve gelen modaya uygun ve her sene kedinizi yenileyerek sunmak zorundasınız. Bu arada siz sıradaki sezonu hazırlarken aynı zamanda bir önceki koleksiyonun hem kendi dükkânınız hem alıcılarınız için üretimini yapıyor olacaksınız. Bütün bunlar hep tam zamanında olmak zorunda.
Gerçekçi olmak lazım ki işe alacağınız insanların parasını ödeyecek zengin bir aileniz veya son derece destek gösteren ve sizinle bu işe el atmaya niyetli bir aileniz yoksa bu işi tek başınıza yapıyor olacaksınız veya belki sizin kadar bu işi seven ve fedakârlığı yapmaya hazır başka biriyle birlikte. Size aşağıda büyük okyanusta büyük balık olmak için yapabilmeniz gerekenleri veya sahip olmanız gereken farklı unvanları listeliyorum. He büyük balık demişken bunlar hemen hemen küçük göldeki büyük balık olabilmek içinde geçerli şeyler dolayısı ile ezberlemeye başlayın derim.
Şirketinizde sahip olacağınız unvanlar:
-Muhasebeci olmak
-Envanter memuru
-Gümrük uzmanı
-Müşteri temsilcisi
-Profesyonel Paketlemeci
-Asistan
-Alıcı (malzemelere ihtiyacınız var ve tedarik edecek biri lazım)
-Sosyal Medya Uzmanı
-PR (bütçenize bağlı olarak)
-Marka yüzü
-Üretici firma
-Kalite kontrolcüsü
-Pazarlama uzmanı
-İş danışmanı
-Zaman zaman temizlikçi
-Ve son olarak Tasarımcı
Ne yazık ki bütün bunları kontrol altına alıp yapmaya başladığınızda şunu göreceksiniz ki, yapmayı sevdiğiniz birçok şeyin yerine bunları yapmaya başlamışsınız. En azından bunları yapacak insanları takımınıza alabilecek noktaya gelene kadar bu böyle… He ondan sonrası da tartışmaya açık…
Kısaca eğer bu işi gerçekten çok çok çok seviyorsanız, önünüzde bu tutkunuz uğruna yapacağınız bol bol fedakârlığın olduğu bir yol var. Hazır mısınız? Ve unutmayın bu yarışa bir kere girdiğinizde zaman geçtikçe bu çarkın içinden çıkmak daha zor hale gelecek çünkü sonunda bu çark sadece sizinle dönebilecek…
Buraya kadar okumaya devam ettiğinize göre ben bu fedakârlığı yaparım dediniz… Bravo!
3-Duygusal olarak dayanıklı ve umursamaz mısınız? Daha önemlisi bunu yapmayı başarırken içinden doğru şeyleri çekip alabilecek kadar iyi bir dinleyici misiniz?
Bu, bahsettiğim konu tasarımcı kulübüne üye olmak isteyenleri bezdirme geleneği gibi bir şey.
-Sizinle dalga geçenler olacak; Kabullenin ve yolunuza devam edin. Bu tip kişilerle laf dalaşına vs. girmek sadece onları besleyen ve amaçlarına ulaşmalarına yardımcı olacak bir konu, bu dalaşma size faydadan çok zarar getirecek unutmayın. Eğer bununla baş edemiyorsanız, dayanıklılığınızı bir daha gözden geçirin derim.
-Bir sürü eleştiri alacaksınız; Bu noktada bunların hangilerini ciddiye alıp değerlendirmeniz gerektiği ile hangilerini umursamamanız gerektiğini ayırt edebilmeniz gerekiyor. Eğer hepsini umursamazsanız kendiniz kaybedersiniz çünkü eleştiri kendinizi geliştirmenize yardımcı olur, bununla beraber hepsini ciddiye alırsanız gene siz kaybedersiniz bu seferde ne moral ne inanç kalmaz. Bu ayrımı yapabilmeyi çabuk öğrenmenizde fayda var.
-Karşılaştırma ve tartma; Kendi kıyaslama yeteneğinizi geliştirmenizde fayda var. Bu işte iyiye gittikçe başkaları ile daha fazla kıyaslanacağınızı unutmayın. Bunların bir kısmı sizin taklit yaptığınızı bile söyleyecek. Burada sizin marifetiniz ve tavrınız önemli. Taklitle esinlenmenin arasındaki farkı iyi tartın. Eğer biri size taklit etmişsin derse, dönüp bir daha inceleyin ve yapmadığınızdan emin olun, eğer ediyorsanız ya bunu düzeltin, düzeltemiyorsanız sahip olduğunuz fikri bir daha değerlendirin. Eğer yaptığınızın taklit olmadığından eminseniz yaptığınıza sahip çıkın ve kendinizden emin durun.
-Hakaret; Değerini bil. Birisi pahalısın dedi diye kendinizi ucuza satmayın. Fiyatlandırmanızla ne zaman ve ne kadar yüksek yapabileceğinizi öğrenmeniz gerekiyor, bu da pazarınız ve işinizin kalitesi ve markanızın konumunu bilmeniz gerektiği anlamına gelir, hiçbir şeyin bir gecede olmayacağını unutmayın. Bununla beraber pahalı olduğunuzu söyleyen insanların da aynı şeyi yapabileceği anlamına gelmez. İşinizin ne kadar değerli olduğuna siz karar vereceksiniz. Doğru hesaplamayı yapmayı öğrenin ve arkasında durun.
– Taklit; Adınız çıktığında taklit edileceksiniz. Bu gerçeği ve taklitçiniz sizden daha fazla para kazanacağı gerçeğini kabul edin. Ne yazık ki bu sektörde telif hakları olduğu söylenirken, bilin ki gerçekte yok. Bunu bir iltifat olarak kabul etmeyi öğrenin ve bu konu ile barış yapın.
-Önemli bir gerçek varsa buda düşeceğin, kaybedeceğin ve tekrar tekrar başarısız olacağın. Önemli olan tekrar tekrar ayağa kalkmayı becermek, yoksa hayatta kalamazsın.
4- FARKINDALIK
Bu çok önemli ve yukarıdakilerin hepsinin bir şekilde özetidir. Diğer insanların fikirlerini dinlemeyi öğrenmelisiniz. Ah, ben kendi yoluma bakarım, sadece kendi bildiğimi yapacağım diyemezsiniz. Bunun üzerinde bir miktar kontrole sahip olsanız da, ne yazık ki bu kadar acımasız bir sektörde kurallara uymazsanız kurtulma şansınız düşük. Kimse size acımayacak. Ama bu noktada seçim ve tercih size aittir.
Bu senin seçtiğin bir kader ve tecrübeme istinaden zor bir kader diyorum.
Gerçek şu ki, eğer azınlıksanız – yükselmek için daha fazla zorluk çekeceksiniz. Kendi deneyimlerime göre, eğer bir kadınsanız, iki kat daha fazla mücadele etmeniz gerekecek ve eğer kadınlar arasında azınlıksanız, üç kat daha fazla mücadele etmeniz gerekecek, eğer herhangi bir fiziksel veya görünmeyen engeli olan bir azınlık iseniz, daha da çok savaşmak zorunda kalacaksınız. Kısaca dört kat daha fazla savaşacaksınız. Kendi gerçeğinizin bilincinde olun.
Kendinizi güncelleyebilmeniz, kısa sürede yenilemeniz, ÖĞRENMEYE devam etmeniz gerekiyor. Farklı şeyleri deneyimlemeye çalışın, çünkü yaratıcılığınızın tükenmesi için farklı ve yeni şeylerle beslenmesi gerekiyor.
Beğenseniz de beğenmeseniz de geçmişiniz, nereden geldiğiniz algınızın bir parçası, onu inkâr etmemeyi öğrenmelisiniz, onu içselleştirmeli ve ondan beslenmelisiniz.
Çok can bir arkadaşım ve akıl hocası olarak kabul ettiğim sevgili Tanju Babacan bir keresinde bana, eğer bu onaylanmış yeteneğe sahipsen, ne yaparsan yap, uyum sağlamanın bir yolunu bulursun demişti. Bana verdiği en değerli öğütlerden biridir.
Sürdürülebilir moda diye bir şey yoktur. Bunun neredeyse çoğu yalan. Sektörün gerçeklerini öğrenin. Bir gerçeklik, sürdürülebilir moda taklidi yapanlar ile rekabet edeceksiniz ve “hızlı moda” ile rekabet edeceksiniz. Bir şeyi yapmak için saatler, günler harcayabilirsiniz ve sonunda onu değerinde satmaya çalışabilirsiniz ama ucuz bir ürün sitesinde veya bir mağaza zincirinde 1/5 fiyatına görebilirsiniz, hazır olun.
Ayrıca moda dünyası podyumlarda veya partilerde gördüğünüz şey değil. Yüksek baskı ve stresin olduğu bir ortam, partiler misafirleriniz, müşterileriniz ve basın için, gerçekten siz için değil. Ve bu sektörün gerçek anlamda gözyaşı, kan, acı, kaygı, stres ve uykusuzluk içerdiğini unutmayın.
5- PARA, PARA, PARA
İşte ne yazık ki en önemli konu budur. Yukarıdakilerin hepsine sahip olsanız bile yine de parasız bu işin pek de oluru yok.
Halkla ilişkiler için paraya ihtiyacınız olacak – marka olmak istiyorsanız bu modanın önemli bir parçası, tanınmanın en doğru, mesafeli ve ciddi şekli.
Moda İş Danışmanı / Koçu – bir moda iş danışmanı edinin – en azından yol yordam öğrenene kadar- çünkü her şeyi bildiğinizi düşünüyorsunuz ama aslında hiçbir şey bilmiyorsunuz.
Bir Satış temsilcisi için paraya ihtiyacınız olacak – uluslararası bir marka olacaksanız, alıcıları sürekli olarak takip edebilecek ve bağlantıları olan birine ihtiyacınız var. Toptan satışlardan gerçekten para kazanamayacağınız kabul edin, ancak adınızı duyurmanıza çok yardımcı olacağı gibi ve size daha fazla müşteri getireceği gerçeğini bilmeniz gerekiyor.
Markalaşma – doğru logo, doğru paketleme, doğru marka kimliği. Çok önemli ve hayır siz konunun profesyoneli değilsiniz, yardım almadan yapamazsınız.
Üretim – yaptığınız işi bitirene kadar kimse size ödeme yapmayacak, bu nedenle işiniz kendi kendini idame ettirene kadar kendinizi geçindirebilmelisiniz.
Vaktiniz para etmeyecek- kendinizi ve işinizi desteklemek için yeterli paraya sahip olmanız gerekir, çünkü bir müddet çalışmanızın karşılığını emeğiniz kadar alamayacaksınız.
Sosyal Medya – bunu ciddiye almalısınız, onu nasıl kontrol edeceğinizi öğrenmelisiniz… Bunun da ne yazık ki para ve yatırım gerektirdiğini asla unutmamalısınız.
Reklam- Bedava hediyeler önemli, ben şahsen bunu yapmamayı seçiyorum, ancak seçimimi savunmayacağım ve şunu söyleyeceğim, kimse sırf birisi olduğu için bedava bir şey almasın. Ancak işbirliği yapmayı öğrenmeniz ve bunun doğru kişilerle yatırım olacağını unutmamalısınız.
Fuarlar – fuarlara girmek o kadar kolay değil ama özellikle dünya genelinde bir isim olmayı planlıyorsanız önemli çünkü ilişkiler ve görünürlük burada başlıyor.
Ardından stüdyo, mağaza, yardım vb. diye giden uzun bir liste var buraya kadar gelince bana bir mail atın devamını da yazarım.
6- Son Notlar;
Şimdi sizinle bazı gerçekleri veya dikkate alınması gereken şeyleri paylaştığıma göre, bunların cesaret kırıcı olmamasını şiddetle tavsiye edeceğim. Şimdiye kadar okuduklarınızla zaten depresyona girdiyseniz, o zaman biraz daha zamana ihtiyacınız var demektir, aksi takdirde yazdıklarımı anladığınızı varsaymak istiyorum.
Ben büyük bir hayalperestim ve bardağın dolu tarafını nasıl göreceğimi ve olabildiğince pozitif olmayı tercih ediyorum ama bunu körü körüne yapmıyorum sizde yapmayın, öyle yaparsanız arzu ettiğiniz başarıya ulaşamayabilirsiniz. Unutmayın ki bu işte başarısızlık yoktur, tek seçenek ya tüm hedeflerinize ulaşmada başarılı olmanızdır ya da denemede başarılı olmanızdır, yeter ki yeniden yeninde ayağa kalkın. Bu yüzden hayal kurmaktan korkmayın ama o anki gerçeklerinizden de kopmayın.
Dışarıdan birçok insan benim bir başarı hikâyesi olduğumu düşünüyor (ki bu tamamen başka bir hikâye) ve bence bazıları bunun bir gecede olduğunu düşünüyor. Yaklaşık 13 yıldır bu işin içindeyim. Şu anda hayatımın en kötü yılını yaşıyorum ama her zaman bir alternatif planım var. 2-3 kez yere serildim ama her zaman ayağa kalkmanın bir yolunu buldum, sizde bulursunuz. O dayanıklılık, gözyaşları, konuşup duvara çarpıp yeniden kalkmak bu işin sırrı. Durmanız gerektiği yerde bir anlığına uzaklaşın ve sakince değerlendirmenizi yapın. Yeterince yükselince kuralları esnemeye başlayın, bunu da yapmaktan korkmayın… İşin püf noktası merdivende hangi katta olduğunuzu bilmeniz ve tavır alırken aşırıya kaçmamanız.
En önemlisi ve bence bu gerçekten çok çok önemli olan konu MÜTEVAZİ OLUN, DEĞERİNİZI BİLİN, ÖVGÜLERİ KABUL EDİN AMA BUNUN SİZİ ALÇAK GÖNÜLLÜĞÜNÜZÜ EZMESİNE MUSADE ETMEYİN. Unutmayın, bugün zirvede olmanız yarın da olacağınız anlamına gelmez.
İşte bu, kendi tecrübelerim dâhilinde nasıl uluslararası bir tasarımcı olunacağına dair iki kuruş bilgim.
Bu yazdıklarım, gösterişli elbiselerin ve büyük ışıkların ardındaki çarkın nasıl çalıştığını anlamak için çok basitleştirilmiş ve sadece bir dizi taslak.
Şimdi bu trene sizde atlamaya karar verdiyseniz ve bu maceraya başlıyorsanız, size bolca şans, yaratıcılık, sabır, ilham ve en önemlisi fırsatlar diliyorum.
Tüm sevgi ve renklerin orada yakında görüşürüz.
Merve
XoXo
Merve Bayındır
Instagram: mervebayindirofficial