Her gün 1 saat muhakkak yürüyüş yapan birisi olarak, bendeki etkilerini sizlerle paylaşmadan duramazdım. Hani deriz ya “kafamı dağıtmam lazım, biraz yürüyeceğim” ya da “yürüdükçe kendimi dinliyorum, daha sakin düşünüyorum.” Aslında bu yaptığımız tamamen meditasyon. Bir şeylere odaklanıp yola devam etmek.
Son zamanlarda sıkça duyduğunuz ya da duyacağınız “YÜRÜYÜŞ MEDİTASYONU” ile sizleri tanıştırmak istedim. Belirli bir nesneye, mantraya, imajinasyonunuza odaklanmak gibi yaptığınız meditasyonun farklı bir yöntemidir bu, sabitlikten ziyade yalnızca ayaklarınızın hareketine odaklanmaktır. Farkındalıkla attığınız her adımı tam gerçekleştiği anda yapmaktır. Yürüme meditasyonunun kökleri Zen Budizm’e dayanır. Bazılarınız için gözleri kapatıp saatlerce oturmak zorlayıcı olabilir. Ayakların kaldırılıp önünüzde yere konduğunun farkına varmak, yapılan yürüyüş boyunca bu farkındalıkla devam etmek, özellikle zihinde anı yaşamayı yeniden öğrenmek için eşsiz bir yöntemdir. Neden mi? Çünkü adımlarınıza odaklanmakla başlayacağınız bu teknik zamanla an’a odaklanmaya dönüşür ve odaklanma-dikkat sorunlarınızın önüne geçer. Bilinçli yürüdüğümüzde, etrafımızdaki dünyanın güzelliğini ve harikasını görür ve uyanırız.
Yürüyüş Meditasyonu Nasıl Yapılır;
- Yürüyüşleri her gün aynı rotada yapmak yerine keşiflerde bulunabileceğiniz uzun yollardan, ara sokaklar veya mümkünse parklardan geçmeyi tercih edebilirsiniz. Bu sayede yeni şeyler keşfederek anın tadını çıkarabilirsiniz.
- Kendinize yeni ve daha uzun yürüyüş güzergâhları çizip keşfetmenin tadını artırabilirsiniz.
- Nefes alırken iki veya üç adım atabiliriz. Nefes verirken üç, dört veya beş adım atabiliriz. Bu, bedenimiz için rahat olanı fark etmemize yardımcı olur.
- Meditasyon her zaman yavaş olmak zorunda değil, vücudunuz ve ruhunuz için en uygun tempoyu siz belirleyin.
- Zihninizi rahatsız edecek düşünceler gelirse, o esnada etrafınızdaki renklere, kokulara, seslere odaklanmaya çalışın.
Kendi doğal akışını değiştirmeden yürümeye devam et. Normalde nasıl yürüyorsan öyle yürü. Çok hızlıysan sadece, biraz yavaşla. Gözlem yap, etrafında neler var fark et, yürümeye devam et. Çevrene odaklan. Bedenini ve duyularını fark et. 5 duyu organın seninle hareket geçsin… Ayak topuklarını yere basmanı, her adımını, ayağının yerden hafifçe havalanıp, tekrar adım atışını fark et. Hangi ayağına daha fazla yük veriyorsun fark et. Tüm vücudunu rahat bırak. Eklemlerini fark et, bırak bacakların, kalçan, kolların, omuzların yer çekimine karşı rahat… Etrafını dinle, adımlarının sesini fark et ve ana odaklan. Etrafına bak, görmeye başla etrafındakileri. Işığı fark et. Şimdi havayı kokla. Bir çiçeğe veya ağaca dokun. Yüzüne dokun, bedenine dokun. Güzel şeyler düşünerek ve iyi şeylere niyet ederek yürümeye devam et. İnsan olduğunu hatırla ve içindeki şefkatle dokun ona, güzel enerji yolla ve hisset.
Genel olarak yürüyüşün birazda fiziksel faydalarından bahsedersek;
*Kan dolaşımını düzenler. Kalbi güçlendirir, kalp-damar hastalıkları riskini azaltır.
*indirimi destekler. Mutlaka yemek yedikten 40 dakika sonra yürüyün.
*Kan şekerini dengeler.
*Aşermeyi ve çeşitli şekerli atıştırmalıkların alımını azaltır.
*Bağışıklığı artırır.
*Kas gücü artar, bacaklar form tutar. Bacak kasları güçlenir, dayanıklılıkları artar. Eğimde yürüyüş ya da merdiven inip çıkmak bunu daha da belirginleştirir.
*Denge ve koordinasyon artar.
“ Her adım size içinde yaşayabileceğiniz tek an olan şimdiki ana geri getirir.” – Thich Nhat Hanh.
Yürüyüş temalı derslerim devam ediyor. Havalar güzel, yalnız yürümek istemiyorsan, yürürken temponu nasıl ayarlayacağını bilmiyorsan yürüyüş temalı açtığım derslerime beklerim.
Melis GENCE
Instagram: @melispurelife
