Çok Gururlu Çok Kırılgan

Bir kadın düşünün!

Dünyanın en büyük seslerinden birine sahip! Yaptığı işte kabul görmüş! Başarılı. Güzel. Zengin. Milyonlarca hayranı var ama onu, bambaşka bir noktaya götürecek bir aşkın içine düşüyor.

Sonrası…

Bu yazımda bir kitap önerisi ile karşınızdayım, zira gezi notlarımın yanı sıra, hayatıma eşlik eden güzel kitaplar ve filmlerden de bahsetmem şart, hayata bakış açımın kilometre taşları onlar.

Çok gururlu, Çok kırılgan kim derseniz; hepimiz olabiliriz. Fakat kitap diva Maria Callas’dan bahsediyor.

Çok duyarlı, çok gururlu ama fazla kırılgan biriyim, diyor Maria Callas, 12 Haziran 1963’te Onassis’in ünlü yatı Christina’da yazdığı ve hiç yayınlanmamış bir mektubunda. New York’ta dar gelirli bir Yunan ailesinin kızı olarak dünyaya gelen, on üç yaşındayken Yunanistan’a göç eden, on beşinde ilk kez sahneye çıkan Maria Callas, 20. yüzyılın ve çağının bir numaralı opera sanatçısıydı. Çok Gururlu, Çok Kırılgan, La Divina (İlahe) olarak adlandırılan Callas’ın büyük başarılar, iniş çıkışlar, kıskançlıklar ve skandallarla dolu hayatının ve ünlü Yunanlı armatör Aristotelis Onassis’le yaşadığı yasak ve fırtınalı aşkın hikâyesidir. Genç bir kızken elinden tutup şöhrete kavuşmasına yardım eden varlıklı İtalyan kocasını terk etmekte bir an tereddüt etmeyen Maria Callas, ne yazık ki güç ve iktidar peşindeki Onassis tarafından beklenmedik bir ihanete uğrar. 53 yaşında bir kalp krizi sonucunda hayata veda eden bu büyük sanatçının kısa ama pırıltılı yaşamı, İtalyan yazar Alfonso Signorini’nin kaleminden ölümsüzleşmiş.

Çok gururlu, çok kırılgan… Maria Callas muhtemelen çoğu insan için bu nitelemelerin vücut bulmuş halidir. Ancak kitabı okudukça, dünya çapında başarı kazanmış bu demir gibi sert karakterin çok zor ve mücadele ile geçen bir hayatın kahramanı olduğunu göreceksiniz. Kitapta, aşağılanmalar ve yok sayılmalarla başladığı hayattan kitlelerin hayranlığını kazanmış bir şekilde ayrılan La Divina’nın kendini yaratma mücadelesini görmekteyiz. Hayatının tek ve en büyük aşkı olan Aristotelis Onassis ile yaşadığı çalkantılı aşk uğruna kendini nasıl yok saydığını, kucağına alamadığı bebeği için çektiği ıstırapları okuruz. Maria ile Callas arasındaki savaşı okurken La Divina olmanın sanıldığı kadar kolay olmadığını görecek; başarı, mutluluk, fedakârlık gibi kavramların ne anlama gelebileceğini bir kez daha sorgulayacaksınız…

Kitapta beni çok etkileyen şeylerden biri de; bir Hollywood güzellik sırrı! 1950’li, 60’lı yıllarda bu yönteme başvuran birçok ünlü varmış. Tanınmaya başladığı yıllarda kilolu bir kadın olan Maria Callas bunun için bir çözüm bulmuş. Midesine operasyonla tenya kurtlardan yerleştirtmiş. O kurtlarla kilo vermiş. Ama sonucunda diyafram küçülmüş ve sesini kaybetme tehlikesi ile karşılaşmış. Bunun yanı sıra Onasis ile yaşadığı büyük aşk ve sonucunda onu oldukça tanınmış bir başka ikon kadın için terk etmesi Maria Callas’da büyük bir sarsıntı yaratmış.

“Çok gururlu, Çok Kırılgan” hayatın içinden bir hikâye, mutlaka okunmalı!

Bir sonraki yazıya kadar, sevgiyle kalın…

Tuğba Yazıcı

İnstagram: tugbayaziciofficial

Facebook: Tugba Yazici