Merhaba sevgili ARTTMODERNMIAMI okuyucuları, bu özel derginin bir parçası
olduğum için çok mutluyum. Ayda bir filmlerin çılgın dünyası hakkında bilgiler
vermeye çalışacağım. Roma, İtalya’dan yazacağım.
Ben Livia, 20 yaşındayım, yarı İtalyan ve Türküm. Roma Güzel Sanatlar Üniversitesi Sinema Bölümünden yeni mezun oldum (RUFA). 2019’dan beri birçok kısa film gerçekleştirdim. Sinema tutkum lise yıllarında bazı deneysel kısa filmlerin senaryo yazarlığı ile başladı ve bir diğer unsur da fotoğraf oldu. İstanbul fotoğrafçılık için inanılmaz bir şehir. Bu bana 100 YILLIK LİSELER 7. ARA GÜLER FOTOĞRAF YARIŞMASI’na katılma ve “katmanlar” adlı fotoğrafla yarışmada ikinci olma fırsatı verdi.
“It appeared it disappeared” adlı son kısa filmim, fantastik, romantik korku türüne giriyor. Baş oyuncu Luna bir barda scrabble oynayan erkek arkadaşı Teo ile tanışır. Teo yıldönümlerinde bir parkta scrabble masa oyununu bulur ve onu kız arkadaşına getirir. Ama bu büyülü bir oyundur. Yazdıkları her şey şekillenmeye, gerçekleşmeye başlayarak oyuncuların karakterlerini de etkiler.
Hayatta kalabilmek için tüm piyanoları kullanmaları gerekmektedir. Bu kisa film İtalya’nın Costacciaro kentinde yapılan gösterim için Tito Film Festivali’ne, Student World Impact Film Festivali’ne, New Jersey ve Boston’da yapılacak olan Scout Film Festivali Çeyrek finalist olarak seçildi.
“Without Names” ise bir belgesel çalışması.Roma Tevere nehri kıyısında yaşayan bir kedi topluluğuyla Guido’nun etkileşimini anlatıyor. Guido, kedi topluluğuyla kurduğu dostluk sayesinde normalde iletişim kurmayacağı birçok insanla da etkileşime girer.
2020’de birçok yonetmen gibi ben de pandemi sirasinda bir kısa film yaptım. NHdocs: New Haven Belgesel Film Festivali’nde çevrimiçi gösterim için finalist olarak seçilen “Mutations” adli kisa filmin, baş karakteri Olivia, zorunlu karantina sırasında yavaş yavaş çıldırmaya başlar. Evin duvarlarını ve nesneleri, yalnızlığın ağırlığını hissetmemek için canlanan varlıklar olarak görmeye başlar. Yalnizligini hafifletmek icin kendisiyle satranç oynamaya başlar. Satranç oyunu fikri, Ingmar Bergman’ın filmi “The Seventh Seal” adli filmindeki karakterler, Antonius Block ve Death arasında geçen bir satranç oyunundan esinlendi. Filmin kahramani kendine meydan okur ve yalnızca rüyalarında karanlık gerçeklikten kurtulabilir. Kurgu Aristoteles’in kuramlaştırdığı klasik dramaturji anlayışına dayalı değildir. Buna göre her dramanın bir başlangıcı, bir aracı, bir sonu vardir ve bölümler arası orantılı olmalıdır. Filmin tarzı deneyseldir ve tamamen doğrusal olmayan bir anlatıya eğilimlidir.
Bircok festivalde
gösterime giren ikinci
kısa filmim olan “And
Again And Again And
Again”, güzelliğin ne
kadar geçici ve aynı
zamanda bir tür rekabet
olduğu ile ilgili. “Pamuk
Prenses ve 7 Cüceler”
masalının ünlü ifadesi,
“ayna ayna söyle bana
benden güzeli var mı bu krallıkta?” sozunden ilham alan filmde, güzelliğin bir saplantı haline gelebileceğini vurgulamak istedim. Bir başka ilham kaynağım da ünlü yönetmen Peter Greenaway’in gelip gecici olani simgeleyen “A Zed & Two Noughts”
filmin oldu.
Gosterildigi festivaller:
-Lizbon Kısa Film Randevu Film Festivali (Link)
-West Virginia Mountaineer Short Film Festivali.
-Cefalù Film Festivali yarı finalist. (Link)
-Seyfi Teoman Kısa Film Festivali jüri teşvik ödülü (Link)
-Mamma Roma Kısa Film Festivali finalisti. (Link)
Son olarak da Orhan Veli’nin İstanbul’u Dinliyorum adlı şiirinden yola çıkarak çektigim “İstanbul’u Dinliyorum” adlı ilk kısa filmim geçtiğimiz günlerde Portekiz film festivali CINEM’AMOstr’da gösterildi. http://www.cabecave.com/cinemamostr-2022/
Umarım keyifle okumuşsunuzdur, yorum ve önerileriniz olursa çok sevinirim, bu
benim bakış açım ve biyografimin kısa bir tanıtımıydı. Simetri ve renk bağımlısı ünlü yönetmen Wes Anderson’un fantastik stili hakkindaki bir sonraki makalemde buluşmak dileğiyle.
Livia Oya Proto
Filmmaker – Rome,Italy
