Bu başlığı görünce yazının ekonomi ile ilgili olduğunu düşündüğünüz değil mi? Oysaki bu yazı tamamen sağlıklı beslenmeyle ilgili. Sağlıklı beslenmenin uzun yaşama ile ilgili olumlu etkisi tartışılmazdır. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki sadece doğru beslenerek birçok hastalıktan tamamen korunabiliyoruz. Her zaman iyi gıdalar tüketmeye dikkat etsek bile bazen hayattaki bazı durumlar (psikolojik travmalar, hormonal değişimler kullandığımız bazı ilaçların yan etkileri vb.) bizi yemek krizine sokabilir. Özellikle psikolojik olarak zayıf olduğumuz dönemlerde karnımız tokken bile yemek yemeye devam ederiz. Yemek yemeye başladığımızda normal bir porsiyon tüketip doyduğumuz bölüm fizyolojik olarak açlığımızı giderir, karnımız doyduktan sonra yediğimiz bölüm ise psikolojik açlık içindir. Psikolojik açlık yaşadığımız dönemlerde beslenmemizi iyi yönetirsek doyduğumuz halde yemek yemeye devam etmenin bedelini de az ödemiş oluruz. Başka bir deyişle psikolojik açlık döneminin zararlı etkilerinden mümkün olduğunca korunmuş oluruz.
Psikolojik açlık hissettiğimiz dönemler için uzmanların bazı tavsiyeleri var:
Buzdolabını lif açısından zengin ve tamamen sağlıklı gıdalarla doldurun.
Mutfaktan başta şeker olmak üzere, tüm karbonhidratlı yiyecekleri kaldırın.
Menünüze sağlıklı atıştırmalıklar ekleyin.
Gıdaları çok çiğneyerek hem daha kolay sindirilmesini sağlamak hem de yeme süresini uzatara psikolojik açlığı gidermek.
Açık havada uzun yürüyüşler yapmak.
Yapmaktan hoşlanacağınız hobiler edinmek.
Her gün tartılın ve kilonuzu kontrol altına alın.
Ve özellikle sosyalleşmek çok önemli çünkü biz ne kadar sosyal olursak o kadar mutlu oluruz, n kadar mutlu olursak psikolojik açlıktan o kadar kolay ve hızlı kurtulmuş oluruz.
Sağlıkla, mutlulukla …
Dr. Ayşegül Demirağ
