Yüz ve çene bölgesinde meydana gelen ağrıların en sık rastlanan nedenleri diş çürüğü ya da enfeksiyonlarıdır. Ağrılar, ilgili diş bölgesinde, diş ile ilgili çevre dokularında ve çenelerde dağılım gösterir. Dişten kaynaklı olmayan diş ve yüz ağrıları ise, diş gruplarında, çeneler, yüz, baş ve boyun bölgesine yayılım gösterebilir. Dişten kaynaklı olmayan ve bu bölgelerde hissedilen ağrılar önemli hastalıkların habercisi olabilir.
Diş ve ilgili çevre dokuları, çene kemikleri, yüz bölgesinde meydana gelen ağrı vakalarında öncelikle klinik ve radyolojik muayene yapılıp bu alanlarda herhangi bir patoloji olup olmadığı araştırılmalıdır. Ağrının hissedildiği diş ve çevre dokularını içine alan bölgelerde herhangi bir patoloji yoksa ağrının meydana gelmesine neden olabilecek diğer nedenler araştırılmalıdır.
Gözden geçirilmesi gereken durumlar şunlardır; diş sıkmasına bağlı gelişebilen çene eklemi ve diş ağrısı, diş, çene kemiği ve yüzde dağılım gösteren sinirlerde görülen çok şiddetli trigeminal nevralji ağrısı, sinüs hastalıkları ile ilgili olabilen ve bu alana yakın dişlerde hissedilen sürekli ağrılardır. Gribal enfeksiyonlar, COVID-19 gibi virütik hastalıklarda da diş ağrısı ve hassasiyetleri meydana gelebilmektedir. Ayırıcı teşhisi yaparken dikkat edilecek noktalardan biri de ağrının özellikleridir; hangi durumun ağrıyı tetiklediği, hangi bölgeleri içine alarak ilerlediği, keskin, yaygın, sürekli ya da aralıklı olup olmadığı değerlendirilmelidir.
Bu ağrılardan en şiddetli olanı trigeminal nevralji olarak isimlendirilen ağrılardır. Diş, çevre dokuları, çene kemikleri ve yüz bölgesinin duyusunu sağlayan sinirlerin dağılım alanlarında, çok şiddetli, şimşek çakar tarzda ağrılar başlangıçta kısa sürer ve oluş sıklığı azdır. İlerleyen zamanda ise gün içinde daha uzun süren ve sık tekrarlanan ağrılar haline gelirler.
Trigeminal nevralji ağrılarının özelliği aniden uyaran olmadan ya da herhangi bir noktaya dokunmak suretiyle başlayabilmesidir. Yüz yıkamak, tıraş olmak gibi uyaranlar ağrıyı tetikleyebilir; hastayı günlük işlerini yapamaz hale getirebilir. Hasta, yüzde dayanılmaz şiddette olan ağrının kaynağının ısrarla bir diş olduğunu söyler.
Trigeminal nevralji düşünülen durumda ağız ve çevre dokular ile ilgili bir patoloji olup olmadığı aranırken beyin içi patolojilerinin de olup olmadığı araştırılmalıdır. Bu sinir ile ilgili alanlarda bir patoloji olabileceği gibi beyinde bir tümörün olabilme ihtimali de mümkündür.
Çok karmaşık ve kompleks bir yapıya sahip olan ve değişik sinir ve damar paketi ile beslenmesi ve uyarılması sağlanan yüz bölgesinin en önemli ağrı nedeni diş ve çevre dokulardaki patolojiler olmakla beraber olası diğer patolojiler de her zaman araştırılmalıdır.
Diş, ağız ve çevre dokularının kontrolleri 6 ayda bir yaptırılmalı ve her ağrının diş kaynaklı olmayacağı başka bir nedeninin de olabileceği akılda tutulmalıdır.
Prof. Dr. Hülya Koçak Berberoğlu
İstanbul Üniversitesi, Diş hekimliği Fakültesi, Ağız Diş Çene Cerrahisi Ana Bilim Dalı
İSTANBUL