Günlük seslerin ve ışıkların bazen fazla geldiği oluyor mu? Buzdolabının uğultusu, arka plan konuşmaları ya da parlak tavan ışıkları sizi bunaltıyor gibi mi geliyor—sanki duyularınız sürekli tetikteymiş gibi?
Bazı insanlar için bu sadece geçici bir rahatsızlık değil. Sürekli bir savaş. Gürültü, parlaklık ya da bazı kumaşlara karşı aşırı hassasiyet bitmek bilmeyen bir yorgunluk kaynağı haline gelir. Bu durum sadece “duygusal olmak” ya da “yaş almak” değildir. Genellikle, bu hassasiyetin altında kronik enflamasyon (iltihaplanma) yatar.
Enflamasyon sadece eklemleri ya da sindirimi etkilemez—sinir sistemini de derinden etkileyerek ses, ışık, dokunma ve sıcaklık gibi duyusal girdilere karşı hassasiyeti artırabilir. Özellikle uzun COVID, fibromiyalji ve otoimmün hastalıklar gibi kronik rahatsızlıklarda, nöroenflamasyon (beyin ve sinir sistemindeki iltihaplanma), aşırı duyusal tepkilere neden olur.
Enflamasyon Duyusal İşlemeyi Nasıl Etkiler?
Normalde sinir sisteminiz bir filtre gibi çalışır; gereksiz ses ve ışıkları dışlayarak odaklanmanıza yardımcı olur. Ancak vücutta enflamasyon olduğunda bu filtreleme sistemi bozulmaya başlar.
Kronik enflamasyon, beynin uyarılabilirliğini artıran nöroenflamasyona yol açabilir. Sitokinler (bağışıklık yanıtında rol oynayan kimyasal haberci maddeler), sinir yollarını aşırı uyarabilir ve günlük uyaranlar çok yoğun, rahatsız edici hatta acı verici hale gelebilir. Bu duruma merkezi duyarlılaşma denir.
Aşırı duyarlılık yaygın olarak şunlarda görülür:
Uzun COVID: Beyindeki kalıcı enflamasyon, duyusal işlemeyi bozarak ışığa, sese ve hatta sosyal ortamlara karşı hassasiyeti artırabilir.
Fibromiyalji: Genellikle nöroenflamasyon ve merkezi duyarlılaşma ile ilişkilidir; ağrı ve duyusal farkındalıkta artış yaratır.
Otoimmün hastalıklar: Lupus, romatoid artrit ve multipl skleroz gibi hastalıklar sinir sistemi enflamasyonuna neden olarak duyusal filtreleme yeteneğini zayıflatabilir.
Bu kişilerde şu belirtiler ortaya çıkabilir:
Işık hassasiyeti (özellikle floresan ve LED ışıklara karşı)
Ses intoleransı (örneğin saat tıklamaları, üst üste konuşmalar)
Dokunma hassasiyeti (kıyafet dikişleri veya kumaşlara karşı rahatsızlık)
Sıcaklık rahatsızlığı (hafif değişiklikler bile yoğun hissedilir)
Bu aşırı duyarlılık, baş ağrısı, baş dönmesi, mide bulantısı, yorgunluk, beyin sisi (dalgınlık) ve sosyal geri çekilme gibi ikincil semptomlara da yol açabilir.
Bazen nöroenflamasyon ağrı olarak değil, uğultu gibi seslerle ya da anksiyete (kaygı) hissiyle kendini gösterir.
Duyusal Aşırı Yüklenmeyi Sakinleştirmek İçin Ne Yapabilirsiniz?
1. Beslenme ve Yaşam Tarzıyla Enflamasyonu Azaltın
Omega-3 içeren balıklar, zerdeçal, zencefil, yeşil yapraklı sebzeler, sağlıklı yağlar gibi anti-enflamatuar besinler tüketin.
İşlenmiş gıdalardan ve şekerden uzak durun.
Kan şekeri dengesini koruyun: Stabil glikoz seviyesi sinir sisteminin düzenli çalışmasına yardımcı olur.
2. Sinir Sisteminizi Destekleyin
Magnezyum (özellikle glisinat ya da treonat formu): Sinir aktivitesini yatıştırır.
B vitaminleri: Nörotransmitter üretimini ve sinir sağlığını destekler.
Adaptogenler (Ashwagandha, Rhodiola): Stres kaynaklı enflamasyonu dengelemeye yardımcı olur.
3. Çevrenizdeki Duyusal Yükü Azaltın
Ilık, loş ışıklar ya da mavi ışık filtreli gözlükler kullanın.
Gürültü engelleyici kulaklık ya da beyaz gürültü cihazları edinin.
Rahat, cildi tahriş etmeyen giysiler tercih edin.
Akşam saatlerinde ekran süresini sınırlayın.
4. Stres Tepkinizi Düzenleyin
Vagus siniri uyarımı: Nefes çalışmaları, mırıldanma, soğuk duş, gargara
Hafif hareketler: Yoga, yürüyüş, çıplak ayakla doğada yürüme
Kaliteli uykuyu önceliklendirin: Beyin enflamasyonunu azaltmak için hayati önemdedir
Vaka Çalışması: Ana’nın Hikâyesi
34 yaşındaki grafik tasarımcı Ana, şiddetli ışık ve ses hassasiyeti, sık baş ağrıları ve sürekli beyin sisi ile mücadele ediyordu. Ofis ışıkları ona migren yapıyor, sıradan sesler katlanılmaz geliyordu. Uzun COVID geçirmişti ve şimdi yorgunluk ile eklem ağrıları yaşıyordu.
Yapılan testler kronik enflamasyon, bağırsak bozuklukları ve dengesiz kan şekeri seviyelerini ortaya çıkardı. Kişiselleştirilmiş bir planla—anti-enflamatuar beslenme, magnezyum ve probiyotik desteği, sinir sistemini düzenleyici günlük rutinlerle—sadece 3 ayda büyük ilerleme kaydetti. Hassasiyetleri azaldı, enerjisi geri geldi ve odaklanması iyileşti.
Ana’nın hikâyesi, enflamasyonu kökten tedavi etmenin sinir sistemini nasıl dengeleyebileceğini gösteriyor.
Son Söz
Eğer gündelik sesler ve ışıklar size dayanılmaz geliyorsa, bu “kafanızda uydurduğunuz” bir şey değil. Sinir sisteminizde gerçek bir dengesizlik var—ve bunun altında yatan neden enflamasyon olabilir.
Daha iyi hissetmek için bir teşhis beklemeniz gerekmiyor.
Ücretsiz tanışma görüşmesi planlayarak kişiselleştirilmiş bir plan oluşturabilir, enflamasyonu azaltabilir, sinir sisteminizi sakinleştirebilir ve yeniden kendiniz gibi hissetmeye başlayabilirsiniz.
Bağlantıda Kalın ve Daha Fazlasını Öğrenin
Sunday Reset bültenime kaydolun – Beyin sağlığı, enflamasyon, hormon dengesi ve bağırsak iyileştirme hakkında ipuçları:
Web sitemi ziyaret edin – Fonksiyonel tıp hizmetleri ve kaynaklarını keşfedin:
Instagram’da takip edin – Günlük sağlık ipuçları ve sahne arkası içerikler için:
@iamtulahealth
Kaynaklar:
Basu, S., Dasgupta, P. S., & Bhattacharyya, P. (2016). Sensory abnormalities in neuropathic pain: role of neuroinflammation and central sensitization. Journal of Neuroimmune Pharmacology, 11(4), 664–683.
Mazza, M. G., et al. (2022). Neuroinflammation and cognitive functioning in long COVID-19 patients: a hypothesis. Frontiers in Aging Neuroscience, 14, 843640.
Slavich, G. M., & Irwin, M. R. (2014). From stress to inflammation and major depressive disorder: a social signal transduction theory of depression. Psychological Bulletin, 140(3), 774–815.
Zhou, Y., et al. (2023). Neuroinflammation, central sensitization, and cognitive dysfunction in chronic pain conditions: A narrative review. Neuroscience & Biobehavioral Reviews, 147, 105084.
Sağlıkla kalın,
Katherine Roy, MS, APRN, FNP-C