Sağlam bir ruh yapısı, mutlu bir yaşam süren kişilerin hayattaki duruşlarının ilk basamakları ‘aile’ de atılmaktadır. Dolayısıyla olumsuz ruh halimizin ve bakış açımızın da temeli ailede atılır. Yani kimlik ve kimliklerimiz ilk olarak çocukluk çağlarımızda ve sahip olduğumuz aile ortamında ortaya çıkar. Aile toplumların en küçük yapı taşıdır ve aynı zamanda toplumların karakterlerini de yansıtır. Bu yazımda, çoğunlukla her şeyin başı olan ‘aileden’ bahsedecek; güzelliklerini, zorluklarını ve olmazsa olmaz sorunlarını irdeleyeceğim. Mutlu bir ailelerin sırrı nedir, sahip olduğumuz ailemizle, koşulları nasıl daha iyi hale getirebilir ve mutlu yarınlar yaratabiliriz?
Sadece anne baba ve çocuklardan oluşan çekirdek aileler olabildiği gibi anne, baba, büyükanne, büyükbaba ve torunların olduğu çok daha geniş aileler olabiliyor. Ailenin temelini sevgi, bağlılık oluşturur. Ancak buna rağmen toplumun her alanında olduğu gibi, aile içinde de küçüklü büyüklü problemler olabiliyor. Biraz açalım ve aile içinde ne gibi sorunlarla karşılaşabiliriz görelim…
Aile içi yaşanabilecek sorunlar;
• Evlilikte uyumsuzluk, boşanma, ayrılma
• Acımasız eleştiriler
• Ekonomik sıkıntılar
• Kıskançlıklar
• Aldatmak, aldatılmak
• Uyuşturucu madde kullanımı
• Alkol sorunları
• Yanlış ebeveyn tutumları
• Depresyon, anksiyete vb.
• Cinsel problemler
• Çocukların dönemsel zorlukları ( ergenlik )
• Şiddet
Bu maddeler arttırılabilir. Aslında şaşırtıcı da değil. Çünkü her ilişkide çatışma vardır, bazen kendimizle bile çatışırken, karı koca arasında, çocuklar arasında veya ebeveyn olarak çatışmaların olmaması mümkün değil zaten. Asıl önemli olan durum bu noktadan sonra başlıyor. Sorunlarımız var, bu tamam; esas konu olan ‘mutluluğumuz’ bu sorunları analiz edebilme ve çözebilme kabiliyetimize bağlıdır.
Bazı ilişkilerde iletişim duvar gibidir. Aile içi sorunları çözerken, sorunun kaynağı olan kişi veya kişiler duvar gibi, cevapsız, çabasız; benden bu kadar diyen bir iletişime sahipse; işte o zaman aile içinde iletişim kazaları olacaktır. Bir nevi; çözüm için bir kapı açılmadıkça, o araba o duvara çarpıyor. Bu iletişim kazalarının sonuçları, öncelikle çocuklara, okullara, iş yerlerimize dağılıyor. Aile içinde yaşanan sorunlar, virütik bir durum gibi, topluma yayılıyor. Aile içinde huzuru olmayan bireyler, evden çıkarken mutsuz, gün içinde kafasının içinde türlü türlü problemler, iş yapamaz, öğrenemez, potansiyelini yansıtamaz, başarıya veya mutluluğa odaklanamaz hale geliyor. Çünkü kişi kafasının içinde bir savaşla yaşar. Kısacası ailemiz şahsi mutluluğumuz için ve toplum sağlığı açısından ilk ve en önemli basamaktır. Sağlıklı iletişim kurulan her aile büyük nimettir, yetiştirdiği çocuklar özgüveni yüksek, mutlu, başarılı bireylere dönüşür ve toplum için kazançtır. Çözümsüz ve kaotik sorunlar yaşayan her ailenin çocukları da genel olarak toplum için ruh sağlığı bozuk bireylere dönüşür. İnkâr edemeyeceğimiz bir ‘psikolojik aile mirası’ diye bir durum var. Bizi tüm hayatımıza hazırlayan bu mirası daha iyi donanımlamak için neler yapabiliriz?
Ne yaşarsak yaşayalım kalbimizin bir tarafı ailesini sever. Bazen yolları ayrılsa bile yine de, sevgi bir yerlerde saklanır. Sevgiyi esas alıp neler yapabiliriz bakalım;
• Bir şehrin haritasını çıkarır gibi, sorunları tanımlamak ve farkına varmak gerekiyor. Anlayamadığımız bilmediğimiz bir durumla savaşamayız. Sorunun kökünü bulmak şarttır.
• Eğer üstesinden gelemeyeceğimiz problemlerimiz varsa ( özellikle madde bağımlılığı, şiddet vs. ) uzman yardımı almalıyız. Doğru bir yardım sizin yolunuza ışık tutacaktır.
• Tartışmalar iyi değildir ama sorunları görmezden gelmek, yok saymak, bu konular hakkında konuşmamak yapacağınız en tehlikeli şeydir. Buz dağının asıl tarafını göremez ve ne kadar büyüdüğünü anlayamazsınız. Konuşmak ve sağlıklı iletişim, sorunların yüzde ellisini çözmek demektir. Saygıyla ve belli bir ses tonuyla yapılan konuşmalar size yardımcı olacaktır.
• Aile içindeki her türlü ilişki demetinde yapılan en büyük hata eleştiridir. Bunun yerine süreç; tatlı söz, iltifat, hassas konuşarak ve motive ederek ilerlemelidir. Örnek olarak ; ‘ sen bugüne kadar çok iyi işler başardın. İş yerinde de pek çok sorunun üstesinden geldin. Eminim şu anda yaşadığımız bu kaosu da atlatacağız. İyi günlerimiz çok yakında’ Bu tarz bir konuşmayla, karşınızdakini özgüvene yönlendiren bir konuşma yapmış, sorunu hatırlatmış ve ona olan güveninizi dile getirmişsinizdir. Bu çok etkili bir yöntemdir.
• Özgürlük alanları yaratın. Kişisel enerjinizi yükseltmek için sizi mutlu edecek hobiler edinin.
• Aile içinde kişisel mahremiyetinize önem verin.
• Problemlere zaman vermek gerekir. Kimse sıkboğaz edilmeyi sevmez. Eğer denediyseniz ve sorunu çözemediyseniz, kendinize ve ailenize biraz zaman tanıyabilirsiniz.
• Pes edin demek istemiyorum ama kendinizin en iyi dostunun yine kendiniz olduğunu unutmayın. Elinizden geleni yaptığınıza inanıyorsanız ama mutluluk elinizden kayıp gidiyorsa buna izin vermeyin. Öncelik bireysel mutluluğunuzdur.
Aile ilişkileri karmaşık ve zor olabilir. Ancak kendinizi ve ailenizi, var olan sorunlarla da, hayat güzel geçecek şekilde programlayabilirsiniz. Duygusal olarak birbirini destekleyerek ve sevgi sözcükleriyle konuşarak, aile olarak daha mutlu olacaksınızdır. Mutlu dünler, şimdi ki huzurlu BEN’i yaratacak ve MUTLU yarınlarımızın mimarı olacaktır. Sevmek ve sevildiğini bilmek güzel şey, bunu dile getirin…
SEVGİLERİMLE…
Özlem Tuna
Sosyolog / NLP uzmanı / Seminer ve Konuşmacı
Danışmanlık ve İletişim İçin ; ozlemtunaofficial@gmail.com