Perşembe, Kasım 21, 2024

info@arttmodernmiami.com

Simin ile Çağdaş Mimari, VII

-

|

Herkese merhaba,

“Akdeniz birliği, her şeyden önce iklime dayanır ve bu çok özel iklim, denizin bir ucundan öbür ucuna kadar hep aynı kalır; yaşam tarzlarına ve manzaralara, benzer nitelikler kazandırır. Bu iklim yöresel yer şekillerinden hemen hemen bağımsızdır, çünkü batı komşusu Atlas Okyanusu ve güney komşusu Sahra’nın nefesleri dışardan onu biçimlendirir.” Braudel

Akdeniz’in iklimi ile şekillenmiş, taş malzemesinden köşeli biçimde oluşan ve yalın bir dilde kendini ifade eden Akdeniz mimarisini sizinle bu yazımda paylaşacağım. Coğrafi şanslılık da diyebileceğimiz bir manzaraya sahip olan bu bölgede insan eliyle eklenen herhangi bir şeyin, Akdeniz’in görüntüsünü etkilememesi, bölgede kalıcı olarak barınabilmenin ilk kurallarından biridir. Üzerinde tutunulan topoğrafyanın bir parçasıymışçasına dizilen ve Akdeniz’in tepeleri arasında kaybolan yalın yapıların yerleşimi, coğrafi şartlara göre ayarlanmıştır.

Deniz manzarasının önüne geçmemek için az kattan oluşan yapılar, genelde dikdörtgen planlar ile kurgulanmışlardır. Mimari planlarda ve yerleşimde, dışarıdaki havanın içeriye alınması tasarımı şekillendirir. Bunun en bariz örneği, Akdeniz evlerinin hayatı olan avlulardır. Vücut için, atan kalp, ne kadar vazgeçilmez ise, her evin üyelerinin karakterini yansıtan avlu hayatı da, bu bölge için vazgeçilmez bir mimari ögedir. Kalbimizden pompalanan kanın bize oksijen ve hayat vermesi gibi üyeler avluda hava alır, bir arada olur.

Akdeniz bölgesi demek deniz ile yaşamak demektir. Aynı denize sahip olan farklı yerleşmelerin arasında ortak bir mimari dil gelişmiştir. Akdeniz’de beraber yüzen farklı uygarlıkların, kendi içlerinde geliştirdikleri karakteristik mimari tarzlar vardır. Örneğin, İtalyan tarzı evlerin Rönesans etkisi ile şekillenmiş kemerli, yuvarlak hatlı ve süslemeli bir mimari dilleri vardır. İspanyol tarzında ise daha yalın bir dil hâkimdir. Daha az yükseklikte ve gösterişsiz cepheleri ile kıyıya yerleşmişlerdir. Öte yandan, tüm bu stillerde ortak bir cephe ritmi vardır. Güneşten etkilenmemek için takılan şapka gibi, yörenin halkı evlerine panjur takar. Panjur, coğrafyada yoğun olan günışığı ile mücadele etmek için cephelerde sıkça ritmik olarak görülen vazgeçilmez bir ögedir.

İklim, tasarımı biçimlendiren ve bulunduğu coğrafyada yaşatan yapı taşıdır. Mimarinin, sürdürülebilir bir sonuç vermesi için, içinde bulunduğu coğrafya ile uyumlu olması ve ona parazit olmadan kendini var edebilmesi gerekir. Vernaküler modern mimari ile Akdeniz mimarisin benzer yanlarından biri, var oldukları bölgede sürdürülebilir tasarımlar ile oluşmuş olmalarıdır. Vernaküler mimari, yerel malzemeler kullanılarak coğrafi koşullara uygun olarak ortaya çıkan anonim mimarlıktır. Bu mimari, bölgedeki toplumun kültürünü, doğasını ve günlük hayatını bizlere anlatır. Ayaklarımızı bastığımız toprak ve coğrafya bizim üzerinde var olma şeklimizi belirler. Doğa bizi doğurur, şekillendirir ve kendine göre yaşatır.

Yazımı başladığım gibi bir söylem ile bitirmek istiyorum. “Yeryüzü bir yazım biçimidir, bizzat yazarları olduğumuzu unuttuğumuz bir coğrafyadır.” Georges Perec

Bir sonraki yazımda görüşmek üzere,

Simin Pakakar
Kanopi Mimarlık’ın kurucu ortağı

İstanbul, Türkiye
Instagram: @kanopimimarlik

Website: https://kanopimimarlik.com/tr/

Share this article

Recent posts

spot_img

Popular categories

spot_img

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz