Salı, Aralık 23, 2025

info@arttmodernmiami.com

BÖLÜM 2 / IŞIKLAR YANMADAN ÖNCE

-

|

 Kamil Çakır/ Tasarımcı

2019 – “Gelecek Şimdi”

Bir Gece Kulübünden Daha Fazlası!

O yıllarda İstanbul’da geceye çıkmak, sadece dışarı adım atmak değildi.

Bir hazırlıktı.

Bir ruh hâliydi.

Ve bu ruh hâlinin adını koyan birkaç isim vardı.

Onların arasında en çok konuşulanı Ceylan Çaplı’ydı.

Yalnızca bir kulüp sahibi değil, bir vizyonerdi.

Onun açtığı mekânlarda müzik tek başına var olmazdı; atmosferle birlikte kurgulanırdı.

Işık, dekor, ses, hatta kalabalığın enerjisi… Hepsi aynı kompozisyonun parçalarıydı.

İnsanlar onun kulüplerinde sadece eğlenmedi; bir kültürün içinde yeniden doğdu.

Ceylan Çaplı’nın vizyonundan doğan 2019, Maslak’ın oto sanayi kokan, karanlık yollarında; bir araba mezarlığının tam ortasında kurulmuştu.

Tıpkı bir film sahnesi gibi…

Görülmesi değil, yaşanması gereken bir fanteziydi.

O yıllarda oraya adım atan kimse yalnızca eğlenmeye çıkmıyordu.

Bir hikâyenin parçası olmaya gidiyordu.

Hatta çoğu, farkında olmadan o hikâyenin kahramanına dönüşüyordu.

İstanbul gece hayatı pek çok efsane gördü ama 2019 Maslak bambaşka bir şeydi.

Bir pistten, bir mekândan söz etmiyoruz.

Bir evrenden, bir zaman çizgisinden, bir manifestodan bahsediyoruz.

2019’un Doğuşu: Bir Yazlık Mekân Arayışı

19 ve 20’nin popülerliği sınır tanımıyordu.

Ceylan’ın çevresinde dolaşan tek bir soru vardı:

“Bunun bir yazlığı olmayacak mı?”

Ceylan herkesi dinlerdi. Fikirlerini sorar, tartardı.

En mantıklı olanı seçer, sonra onun bir adım ötesini hayal ederdi.

Tam da o yıllarda, yakın zamanda kaybettiğimiz efsane müzisyen Özkan Uğur, yeni mekânın adını koydu: 2019.

İsim, mekânın kapısını aralıyordu.

Ütopik, distopik, sinematik bir hikâyeye…

Hikâye Şuydu

2019 yılında büyük bir nükleer savaş yaşanmıştı.

İnsanlığın neredeyse tamamı yok olmuştu.

Hayatta kalan az sayıdaki insanın bir araya geldiği son sığınak… İşte burasıydı.

Türkiye’de o güne dek hiçbir gece kulübünün gerçek bir evreni olmamıştı.

Bu bir konsept değildi.

Bu, kıyamet sonrası kurulmuş bir performans alanıydı.

Maslak’ın Araba Mezarlığında Doğan Bir Evren

Mekân için seçilen yer herkesin diline düşmüştü:

— “Yahu oraya kim gider? Tilkinin bakır sıçtığı yer!”

Maslak, henüz plazaların yükselmediği; ışıksız, ıssız bir oto sanayi bölgesiydi.

Seçilen alan ise gerçek bir araba mezarlığıydı.

İşte tam da bu yüzden mükemmeldi.

Ceylan ve ekibi hiçbir şeyi güzelleştirmeye çalışmadı.

Aksine, var olan her şey mekânın ruhuna dönüştü:

• Hurda arabalar girişin iki yanına istiflendi.

• Kamyon kasasından bir DJ kabini yapıldı.

• Eski çimento kuleleri ışıklandırıldı.

• Yanık lastik yığınları dekor değil, gerçeğin kendisiydi.

• Dans pisti metal profillerle çevrildi, pleksiyle bir fanusa dönüştürüldü.

2019, Türkiye’nin ilk post-apokaliptik gece kulübü olarak tarihe geçti.

Açılış: Bir Patlama

Ve 2019 açıldı.

Black and white DJ crowd in nightclub party with ice canon and smoke machine

Öyle bir açıldı ki…

Sosyete, sanatçılar, yabancılar, iş insanları, marjinal tipler, öğrenciler…

Herkes oradaydı.

Herkes aynı nefesi alıyordu.

Kimse kimseye yabancı değildi; ama herkes biraz yabancıydı.

Dans pistinin ortasında dev bir salıncak vardı.

Binenler, bir anlığına tüm mekânın üzerinde uçuyordu.

Su kulelerinin içinde Hollanda’dan getirilen dansçılar, duş alarak performans yapıyordu.

İnsanlar büyülenmiş gibi izliyordu.

Happy woman at a music concert sitting on someones shoulders

Kimse anlatmıyordu.

Herkes fısıldıyordu.

Basın içeri alınmıyordu.

Telefon yoktu.

Fotoğraf yoktu.

Her şey hafızadaydı ve hafızalar yangın yerine dönmüştü.

Başka şehirlerden insanlar, sadece bu efsaneyi görmek için İstanbul’a akın etmeye başladı.

2019’da Zaman Başka Akardı

Friends Enjoying Party At Night Club

Işıklar kapanırdı.

Sonra yeniden yanardı.

Müzik hiç durmazdı.

Bazen sabah ezanıyla çıkardık.

Bazen öğle saatlerini bulurdu.

Kimse gecenin bitmesini istemezdi.

Müziğin bir an kesilip tüm kulübün alkışa boğulduğu anlar vardı…

İnsanın ömrü boyunca unutamayacağı sahnelerdi bunlar.

2019, özgürlüğün bir mekâna sığmış hâliydi.

Avrupa müzik basını European Discotheque Review, 2019’u kapağına taşıdı.

Yabancı sanatçılar İstanbul’a geldiklerinde önce konser, sonra 2019 yapıyordu.

1993’te Metallica’nın orada sabahladığı hâlâ anlatılır.

Diverse Ethnic Friendship Party Leisure Happiness Concept

Radyo ve Devam Eden Miras

Ceylan ve ekibi, 1994 yılında, 96.2 frekansında yayın yapan, dönemin ilk ve tek dans müziği radyosunu müdavimleriyle buluşturdu.

Bir sürpriz olarak duyurulan bu girişim, büyük bir heyecan yarattı ve açılışı İstanbul gece hayatında uzun süre konuşuldu.

Radyo, İstanbul’un Kasımpaşa semtinde, terk edilmiş bir un fabrikasında, yine bir ilke imza atılarak açıldı.

Özel davetlilerin katıldığı bu açılış, tam üç gün üç gece, kesintisiz yayın ve partiyle sürdü ve hafızalara kazındı.

Friends clinking champagne glasses. Group of elegant friends celebrating New year or Christmas. Mid adult beautiful women in sparkle dress and stylish men dancing and holding glasses of champagne and smiling

Kasımpaşa Un Fabrikası’nın her bölümü farklı konseptlerledekore edilmişti.

Benim unutamadığım ise üst katta hazırlanan chill-out alanıydı:Türk kilimleri ve halılarıyla etnik, bohem bir atmosfer yaratılmış; devasa Buda heykelleriyle bu alan adeta zamansız bir sığınağa dönüşmüştü.

Dance Department yayın kuşağıyla keyiflendik, Detroit Technoile tanıştık.

Sabah saatlerinde chill-out yayınlarla hayata aktık.

DJ Ufuk, Tangun, Kürşat, Güney, Utkan gibi isimler yalnızca müzik çalmıyordu; bir kültürü, bir dili inşa ediyordu.

Ne yazık ki 2019 Radyo, ilerleyen yıllarda el değiştirdi ve bu da onun bildiğimiz hâliyle sonunu getirdi.

Ama hikâye orada bitmedi.

Yıllar sonra, 1 Ocak 2019’da, radyo bir sürprizle yeniden doğdu; eski ekibiyle birlikte tekrar yayına başladı.

Ardından, 19 Nisan 2019’da, efsane kulüp 2019 da bir geceliğine, bir tribute partisiyle geri döndü.

2019 Radyo, bugün hâlâ yayın hayatına devam ediyor.

Belki yayın akışına bir göz atarsınız.

www.radio2019.com.tr

2019’un Özü

İki yıl gibi kısa süren, dönemin siyasi baskıları ve dayatmalarıyla sonlanan ömrüne rağmen, 2019 bir eğlence mekânı değil; bir varlık biçimi olmuştu.

Ceylan’ın kulüplerinde önemli olan: ne kıyafetin, ne paran,ne unvanındı.

Mesele, o gece orada var olabilmekti.

Bir Kırılma ve Kapanış

14–19–20 üçlemesinin en parlak döneminde, 2019 ile birlikte İstanbul gece hayatı bir kırılma yaşadı.

Bir gecelik tatsız olay ! mekân mahremiyetinin gizli çekimle ihlal edilmesi , domino etkisi yarattı.

2019 el değiştirdi.

19 ve 20 ise bir süreliğine kapandı.Fakat müdavimlerinin talepleri dinmedi.Ceylan’a baskılar arttı.Ceylan, en sonunda dayanamadı ve belirli bir süre sonra 19 ve 20 gece kulüplerini tek çatı altında, 2C adıyla yeniden açtı.Lakin kısa sürdü.Ama iz bıraktı.Sonra hayat kendi akışını sürdürdü.

Ve bir gün, hepimizin içini burkan o haber geldi.Ceylan artık aramızda değildi.

Bir dönem gerçekten kapandı.

Ama onun kurduğu sahne hâlâ duruyor.

Işıkta…

Seste…

Kalabalığın ritminde…

İstanbul’un gecelerinde dolaşan o görünmez elektrikte…

Ceylan Çaplı’nın İstanbul gecelerine kattığı şey tam olarak buydu:

Bir atmosfer yaratmak değil; bir ruh yaratmak.

Taş

14–19–20 gece kulüplerinin bulunduğu Talimhane’deki Taksim Belediye dükkânlarının yerinde bugün bambaşka işletmeler var.

Hatta 19 ve 20’nin olduğu noktada artık bir otopark yükseliyor.

Kulüpler yıkıldığında, bir gün oradan arabayla geçerken kenara çektiğimi hatırlıyorum.İndim.

Molozların arasına girdim.Ve yerden, kimsenin dönüp bakmayacağı bir taş parçası aldım.

Gençliğimin en önemli kırılma anlarını, en büyük dönüşümlerini barındıran bir dönemin kalıntısıydı o taş.Başkası için hiçbir şeydi.

Bir inşaat artığı…

Bir yük.

Ama benim için çok şeydi.

Çünkü bazı hatıralar mekânla değil, insanın içindeki izlerle yaşar.

Ve bazı taşlar, tarihin değil, ruhun hafızasını taşır.

Işıklar Söndü, İz Kaldı

disco mirror ball in nightclub

Bazı geceler kapanmaz.

Sadece mekân değiştirir.

2019 bugün bir adres değil.

Bir tabela değil.

Bir pist, bir DJ kabini, bir bina hiç değil.

2019; bir kuşağın cesareti, bir şehrin kendine izin verdiği kısa bir özgürlük anı, ışıklar yanmadan önce hissedilen o titreşimdir.

Talimhane’de yıkılan duvarlardan aldığım o taş hâlâ duruyor.

Bir vitrin süsü değil.

Bir hatıra eşyası hiç değil.

O taş bana şunu hatırlatıyor:

Bir zamanlar bu şehir, gençliğe alan açmıştı.

Farklı olana yer vermişti.

Geceyi bir eğlence değil, bir ifade biçimi olarak yaşamıştı.

2019 bir gece kulübü değildi.

Bir ihtimaldi.

Ve biz, o ihtimalin içinde yaşadık.

Işıklar söndü.

Ama iz kaldı.

Sanatçı / Tasarımcı

Kamil Çakır

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz
Captcha verification failed!
Captcha kullanıcı puanı başarısız oldu. lütfen bizimle iletişime geçin!

Share this article

Recent posts

spot_img

Popular categories

spot_img