
Beril Yabar
Zaman,
bizi taşıyan…
Ama gerçekten var mısın?
Dün gece,
karanlığına çekildiğim gözlerin
adımı sayıklarken,
kan ter içinde,
ilk kez
gölgelerle boğuşurken
ve ardından
kıyamet koparken—
zaman yoktu.
Sen vardın.
Ben vardım.
Gölgeler dağıldı.
Işıklar kapalıydı.
Balkon kapısı açıktı.
Şehir kendi akışında gidiyordu.
Saatin akrebi, yelkovanla saklambaç oynuyordu.
Ama bu bile zamanın varlığını doğrulamıyordu.
Saçlarıma düşen sahte beyazlar,
göz altımda biriken halkalar,
gençliğimin kızlarıma sıçrayışı,
yılların kapımı tıklatıp
utangaç çocuklar gibi kaçışı—
hepsi beni aynı yere götürüyordu.
“Bunca yıl” derken
aslında neyi taşıdığımı anlıyordum.
Adı… zamandı.
Senin içine girince varsın, gerçeksin.
Seni yok sayınca
hafifliyorum,
neredeyse mutluyum.
Ve sonunda
şunu kabul ediyorum:
Ben, senin
gerçek olduğuna
inanmıyorum.
Beril YABAR


