Bir psikiyatri hastanesinde iyileşme, genellikle fiziksel iyileşmeye odaklanır. Peki ya zihin? İlaçlar ve günlük hastane rutinleri arasında, ufak etkileşimler güçlü değişimlere yol açabilir. Bu gibi anlar, psikiyatrik bir kurumda psikolojik iyi oluşun önemini düşünmemi sağladı. Her ne kadar hastanedeki iyileşme sürecinin odak noktası fiziksel iyileşme olsa da, hastaların duygusal ihtiyaçları da bir o kadar önemli ve iyileşme süreçlerini büyük ölçüde destekleyebilir. Bugün, psikolojik desteğin fiziksel iyileşme sürecine nasıl katkıda bulunabileceğinden ve bu bağlamda neden göz ardı edilmemesi gerektiğinden bahsetmek istiyorum.
Stajım sırasında, ruhsal iyileşme sürecinin içeriden nasıl göründüğünü gözlemleme fırsatı buldum. Kurumun bir hastane olarak temel hedefi netti: ilaçlı tedavi ve hastaların hayatlarının kontrolünü yeniden kazanmalarını sağlayan rutinler. Bu yaklaşım, birçok hastanın durumuna uygun olarak geliştirilmiş ve uygulanması gereken bir yöntemdi. Yine de, psikolojik destek adına yapılan küçük hareketlerin, örneğin psikologlarla yapılan konuşmalar, grup seansları veya kreatif aktiviteler gibi iyileşme sürecine çok farklı bir tecrübe kattığını gözlemledim. Bu anlar, hastaların kendilerini ifade etmelerine, başkalarıyla bağlantı kurmalarına ve duygusal iyileşme yönünde küçük adımlar atmalarına fırsat tanıyordu.
Sosyal hizmet uzmanları, özellikle madde bağımlılığı veya alkol ile mücadele eden hastalar için iyileşme sürecinde önemli bir rol oynuyorlardı. Haftalık grup görüşmelerinde, hastalara taburcu olduktan sonra hayatlarını yeniden inşa etmeleri için pratik önerilerde bulundular. Bu öneriler, sosyal çevrelerini değiştirmek, spor gibi yeni hobiler edinmek veya yeni bir başlangıç için taşınmayı içeriyordu. Bu tavsiyeler, hastalara nüksetmelerini önlemek için stratejiler sağlıyordu ve iyileşmelerini yeni bir başlangıç olarak görmeleri için, onları cesaretlendirdi.
Bir diğer taraftan, bu ortamda yapılandırılmış psikolojik terapileri uygulamanın ne kadar zor olduğunu gördüm. Hastalar genellikle ortalama bir ay gibi kısa bir süre kalıyorlardı, bu da anlamlı bir terapi sürecini başlatmak için yeterli bir zaman değildi. Fiziksel arınma için gerekli olan günlük ilaçlar, bazen hastaların terapiye tam anlamıyla katılmalarını zorlaştırırdı. Ve yeni yatış yapılmış bir hastane ortamı düşünelim. Yeni bir çevre, alışılmadık rutinler ve bunlara uyum sağlama süreci, bir terapi çalışmasına başlamak için ayrıyeten zorluklar yaratırdı.
Ancak bu sınırlamalara rağmen, büyük ilerlemeler yaşanıyordu. Örneğin grup seansları, hastaların duygularıyla yüzleşebilecekleri ve yalnız olmadıklarını fark edebilecekleri güvenli bir alan sunuyordu. Ne kadar konuşmak, gülmek ve paylaşmak istediklerini görebiliyordum — ister geçmiş deneyimleri, duyguları veya gelecek hedefleri olsun.
Bu süreçte, hasta B gibi hastaların da değişimlerini gözlemledim. Her grup seansından sonra biraz daha hafiflemiş, daha rahat görünüyordu. Daha fazla açılmaya, birlikte oynadığımız oyunlar sırasında gülmeye ve tartışmalara aktif olarak katılmaya başladı. Bu anlar bana şunu düşündürdü: Kurumun ana hedefi fiziksel iyileşme olsa da, bir psikologla yapılan kısa, odaklanmış konuşmalar bile iyileşme sürecine büyük bir değer katabilirdi. Ayrıca, her profesyonelin hastalara taburcu olduktan sonra terapiye devam etmenin önemini sürekli hatırlatmalarını çok değerli buldum. Bu, hastaların hastaneden umut dolu bir şekilde ayrılmalarını sağlayan önemli bir hatırlatmaydı.
Tüm bunları gözlemlerken, iyileşmenin sadece tek bir çözümü olmadığını fark ettim. Bu gibi bir ortamda fiziksel iyileşme öncelikli olsa da, küçük de olsa psikolojik destek güçlü bir tamamlayıcı olabilir.
Geleceğe bakarken, psikolojik desteğin bu tür ortamlara nasıl daha iyi entegre olabileceğini düşündüm. Taburcu olduktan sonra hastaları takip etmek ideal olurdu, ancak vaka sayısının çokluğu, bunu çoğu kurum için zorlaştırıyor. Fakat düzenli kontrol görüşmeleriyle bağlantıları sürdürmek veya terapiler için kaynak sağlamak gibi küçük adımlar, hastalara, hastane dışındaki hayatlarında bir destek duygusu sunabilir. Bu çabalar, kaynak açısından maliyetli olmasına rağmen, uzun vadeli iyileşme arayanlar için verimli olabilir.
İletişim bilgileri:
İsim: Selina Demir
E-Mail: selinademir.aut@gmail.com
Instagram: selina.demr