Wednesday, October 16, 2024

info@arttmodernmiami.com

Deli Kızın Güncesi

-

|

ARTTMODERNMIAMI ailesine kocaman bir merhabaaa! diyerek başlamak istiyorum. Şimdilik ayda bir kez Seyahat & Moda köşesinde sizlerle olacağım. Ayy! ama çok heyecanlıyım. Neden mi? Öncelikle böyle kaliteli ve zengin içeriğe sahip bir ailenin üyesi olmak benim için gurur verici. Sonrasında ise yaklaşık 20 yıllık seyahat deneyimlerimi yazarak siz sevgili okurlarla paylaşıyor olmaktan dolayı tabii ki.

Diş hekimliğinin ortodonti alanında uzmanlaştıktan sonra muayenehanemde mesleğimi çok severek 20 yıl icra ettim. Altı yıldır ben de bir göçmen kuşum. Tamamen kendi isteğimle göçtüm. Bu yabancı diyarda mesleğime kaldığım yerden devam edemeyeceğimi biliyordum da çalışmıyor olmanın vereceği ızdırabın boyutunu kestirememiştim. Su anda yavaş yavaş alıştığımı söyleyebilirim. Hobilerimi uğraşa çevirme çabam bu süreçte bana çok yardımcı oldu.

Türkiye’de yaşarken başladığım seyahatlerim tabii ki hız kesmedi. Gezme- tozma, yeme- içme sevdasıyla pek çok ülkeyi ziyaret ettim. Bu seyahatlerde genellikle en turistik yerlerden kaçınıp lokallerin tercihlerini keşfetmeye çalıştım. Şu anda Boston- MA merkez olmak üzere, öncelikle tüm New England bölgesi ardından Amerika ve her fırsatta başka pek çok ülkeden instagram hesabımda paylaşımlar yapıyorum. Daha çok gezdiğim yerlerde yaşayan lokallerin gözüyle keyif alınacak yerler, tadılacak lezzetler ve görülmeye değer noktalar ağıma takılanlar oluyor.

Sevgili okurlar, ben bir Boston aşığıyım. 2018 yılında eşim ve oğlumla Lake Charles, Louisiana’da başlayan Amerika maceram Boston, Massachusetts’te devam ediyor. Ben yeşil aşığıyım. Ama bir o kadar da insan aşığıyım. Dolayısıyla şehir benim vazgeçilmezim. Hareket seviyorum. Bir kafede oturup sabahtan akşama kadar gelen geçeni seyredip hikâyeler yazarak mutlu olabilirim. Bir şehrin sokaklarında ayaklarım beni nereye götürürse saatlerce aylak aylak dolaşabilirim. Ve aynı sokaklardan defalarca geçmiş olsam da her seferinde başka bir ayrıntıya dakikalarca takılıp önce zihnim sonra da makinemle fotoğrafını çekebilirim… Ve yıllar sonra öğrendim ki ben bir flanörüm… Sizin hoşunuza da gideceğini düşündüğüm fotoğraflarımı paylaşmak için de sabırsızlanıyorum.

Balıkesir

20 seneye yakın Türkiye’nin küçük bir şehri olan Balıkesir’de yaşadım. Oturma odamın penceresi önündeki minik park mutluluk kaynağımdı. Yağmuru, karı o pencereden izler, çayımı, kahvemi yudumlar kitabımı o pencere önünde okur, her sabah işe giderken oğluma o pencereden güle güle yapardım. Hiç lüzumu yokken tam penceremin dibinden geçirdikleri üst geçit ile her yer kısa sürede betonla çevrildi. İkinci kattaki penceremin önünden yayalar ve arabalar geçer oldu. Çok üzgün ve kızgındım. Parkı tekrar yapalım, tüm masrafları apartmanca biz üstlenelim dememize rağmen dinletemedik… İşte o gün karar verdim benim için sevdiğim şehir Balıkesir’in de Türkiye’nin de artık bittiğine…

Boston

Döneyim hemen çok da uzatmadan şimdiye… Şimdi yine bir pencerenin önündeyim. Yağmuru, sonbahar yapraklarını, manolyaları ve belki de önümüzdeki kış yağacak olan karı keyifle izleyebileceğim tam da hayalimdeki gibi bir pencerem var. O gün beni üzen ve kızdıran olaylar bugün burada şu anda olmamın nedenlerinden aslında… Her gün başıma gelen, yaşadığım her şey için şükrediyorum. Bugün için şükrediyorum. Ve biliyorum ki önümden beton direkler geçirmeyecekler. İşte bu nedenle burada, Boston’da, kendimi evimde hissediyorum…

Penceremden, bu şehir ve dünyanın farklı pek çok yerinden paylaşacağım hikâyeler, seyahat rotaları ve renkli fotoğraflar ilginizi çekecek olursa köşeme beklerim hepinizi. Yolu Boston’a düşenleri de ayrıca mutlaka bekliyorum bir kahve içmeye. Bakın mutlaka gelmelisiniz, benden söylemesi… Fındık fıstık yiyip, kahve içip bazen şehrin güzelliklerini bazen de yaşamın renklerini lafladığım arkadaşlarımın bir iki fotoğrafını da buraya iliştirmeden kaçmayayım.

Bir sonraki buluşmamızda cooook ama çok renkli ülkelerden bir tanesi olan Meksika’yı birlikte gezeceğiz. Haydi, o zaman ben kaçıyorum, kalın sağlıcakla…

Ufak bir not: Gittim gidemiyorum sizleri bırakıp gördüğünüz gibi. Neden “Deli Kızın Güncesi” diye aklından geçirenler olmuş olabilir… Bunu birbirimizi yakından tanımaya başlayınca daha iyi anlayacağınızı düşünüyorum.

Dilerseniz syakinoglu@gmail.com adresimden veya @saraonroad Instagram hesabımdan bana ulaşabilir, özellikle Boston ile ilgili merak ettiklerinizi yazabilirsiniz.


Sevgiler…

Sara Bozdemir

Anne, eş, abla, dost, ortodontist, seyyah, okur, yazar, fotoğrafçı.

Instagram: @saraonroad

Share this article

Recent posts

spot_img

Popular categories

spot_img

2 COMMENTS

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here