Sonuna geldiğimiz baharın,
Hala ilkini yaşıyorum ben,
Yağmur, rüzgâr, hatta aylardan Eylül’ü bile tanımam…
Niye dersen?
Hüzünlü şarkılar dinledim,
Ayrılık acısından yatağa düşenleri,
Çok gördüm dökülen yaprakları,
Ve daha nicelerini…
Yoruldum mu peki?
Hayır, o da değil,
Yaradılıştan belki,
Belki de yüreğimin yakarışından!
Aragon’dan hiç bahsetme bana!
Aşkım var ve mutluyum,
Belki de sırf onun şiirine inat
Baharın ilkinde
“Mutlu Mutlu yaşıyorum!”
Beril Yabar
09.09.2016
Bu metinde baharın başlangıcıyla başlayan bir duygu yolculuğu anlatılmış. Şair, baharın güzelliklerini yaşarken bir yandan da hüzünleri ve ayrılıkları düşünüyor gibi görünüyor. Ancak yine de içinde bulunduğu aşk durumu ona mutluluk veriyor ve hatta Aragon’dan, yani hüzün ve ayrılık üzerine şarkılar yazan sanatçıdan bile bahsedilmesine gerek olmadığını belirtiyor.
Şairin duygularını ve içsel çatışmalarını ifade ederken doğayla insanın iç içe geçtiği, mevsimlerin ve duyguların birbirinden ayrı düşünülemeyeceği bir atmosfer yaratılmış. Baharın doğanın yeniden doğuşunu simgelemesiyle, insanın da duygusal olarak yenilenme, değişim ve umut bulma çabaları bir arada işlenmiş.
Sonuç olarak, şairin hem hüzün hem de mutluluk duygularını ustaca harmanladığı bu dizeler, doğanın döngüsüyle insanın iç dünyasını birleştirerek, duyguların mevsimsel değişimleri nasıl etkilediğini ve insanın bu döngü içinde nasıl bir yolculuk yaptığını betimlemekte.