Uzun yıllardır kardeş ülke Azerbaycan’da yaşayan biri olarak bu yazımda siz sevgili okurlarımıza buralara yolunuz düştüğünde mutlaka tadına bakmadan ülkeden ayrılmamanız gereken baş lezzetlerden bahsedeceğim.
Yemek yemek; bazı insanlar için sadece açlığını sonlandırma, karnını doyurma görevi olarak kabul edilebilir ama benim için ilk önce görsel bir sanat şöleni olmalıdır. Sonra her lokmanın tadını hissederek, lezzetine vararak ve keyfini çıkararak yemeliyim. Azerbaycan mutfağında her iki unsuru da bir arada bulmak mümkündür.
İlk sırada birçok Orta Asya ülkesinin mutfağında da önemli yeri olan ve bereketin sembolü olarak da kabul edilen Plov (pilav) var. Yüzün üzerinde çeşidiyle Azerbaycan mutfağının en zengin besinlerinden biridir. Birbirinden farklı yöntemlerle yapılan Plovların ortak noktası pirincin pişirilme şeklidir. Üstelik pirinci bildiğiniz makarna gibi haşlanır, nişastasından ayrılarak yapılır. Bu sebepten dolayı daha sağlıklı şekilde pişer. Genellikle ‘aş qara’ denilen kestaneli, etli veya tavuklu, hatta kayısı ve üzümlü ek bir yemekle birlikte servis yapılır. Benim favorim, Döşeme Plov (Şah Plov), altında ‘kazmak’ adı verilen kısımla pişirilir ve tenceresinden kalıp gibi çıkartılır, ayrıca birçok düğün merasiminde özel dans eşliğinde salona getirilip misafirlere sunulur.
Rengârenk görüntüsüyle önce gözünüzü sonrada midenizi keyifle doyuracağınız Üç Bacı J yemeği; patlıcan, biber ve domatesten yapılan dolmanın içinde pirinçten çok kıyma bulunur. Benim kızımın da büyük bir iştahla yediği pip yaprağından sarılan, boyutu başparmağınızın ilk bombesini geçmeyecek kadar olan Pip Dolması, toprak küçük kapta mayalanmış qatıqla (yoğurt) servis yapılır. Aslında birçok yemeğin bu kadar lezzetli olmasının en önemli sebebi hala doğal yollarla beslenen büyükbaş hayvancılığın yaygın olmasından ileri geliyor.
Et deyince akla ilk gelenler; Kebaplar: Izgara et şişleri, genellikle kuzu veya sığır etiyle yapılır. Baharatlarla lezzetlendirilir ve pilav ile veya ‘Lavash’ adı verilen geleneksel Azerbaycan ekmeği olan ince bir yufkaya sarılarak servis edilir. Ben lavashı evde kendi keşfim olan pratik salata tariflerimde de keyifle kullanıyorum. J Doyurucu olmasının yani sıra hem görsel olarak hem de lezzet olarak güzel bir seçim oluyor.
Etin çok lezzetli olduğu bir ülkede yaşadığımız için gittiğimiz diğer ülkelerde etsiz yemekleri tercih ediyoruz. Damağımızın tadını bozmamak için J Bir keresinde Türkiye’de rutin bir sağlık kontrolünde B12 vitaminim en yüksek sınıra yakın çıkmıştı ve doktor şaşırmıştı ve bende onu Azerbaycan’a davet etmiştim J Burada tavuklarda doğal yolla yetiştiriliyor. Elbette bütün dünyada olduğu gibi fabrika üretimi olanlarda var ancak ‘Kent Çolpası’ denilen köy tavuğunu her yerde bulma şansına sahipsiniz. Birçok yerel restoranda ‘setkada’ ızgarada pişirilir ve lezzetine doyum olmaz.
Gelelim çorbalara, çorba benim kırmızıçizgim J doyurucu ve lezzetli olduğu zaman menüdeki değer yemekleri gözüm görmez. Size şimdi iki farklı çorbadan bahsedeceğim. Dovga; daha çok Gence yöresinde yapılan onun adıyla bazı marketlerde yoğurt reyonlarında da rahatlıkla bulabileceğiniz, yoğurt bazlı bir çorbadır. İçinde pirinç, yeşillikler ve nohut bulunur. Yaz aylarında soğuk olarak servis edilir. Ben yazın bunaltıcı sıcağında içmeyi tercih ediyorum. Sizlere de bu şekilde denemenizi tavsiye ederim. Dushbara; Küçük kıyma dolgulu mantılar, et suyunun içinde pişirilir. Ben taneleri bittiğinde kâsede kalan et suyunun lezzetine de bayılıyorum, kilo problemi olmayanlar benim gibi ekmek bandırarak yiyebilirler. J Genellikle sarımsaklı yoğurtla ve sirkeyle servis edilir.
İşte benim favorim, Piti; UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan “Şeki Han Sarayı’nın” bulunduğu tarihi Şeki (Sheki) şehrine ait bir yemektir. Kuzu eti, nohut ve sebzelerden yapılan bir çorbadır. Geleneksel olarak tandırda veya odun ateşinde pişirilir. Pişirme süreci boyunca, çorbanın lezzetli suyu et ve diğer malzemelerin tadını alır ekşi krema veya sarımsaklı yoğurtla servis yapılır. Piti’nin tadını size tarif etmem imkânsız çünkü bu tecrübeyi mutlaka yaşamalısınız!
Tatlısız bir dünya ben düşünemiyorum, ya siz?
Simdi size anlatacağım tatlı Azerbaycan mutfağının tatlıları arasında en popüleridir. İç malzemesi genellikle çeşitli kuruyemişler (fındık, ceviz veya badem) ile şeker karıştırılarak hazırlanır. Birçok özel günlerde ve kutlamalarda tüketilen geleneksel bir tatlıdır. Şekerbura, özellikle Novruz Bayramı’nın olmazsa olmazlarındandır. Her evin bayram sofrasında mutlaka yerini alır. Ben en çok cevizlisini seviyorum. J Çayla denemenizi de tavsiye ediyorum!
Azerbaycan’ın geleneksel tatlılarından biri olan paklava, baklava ile benzerlik gösterir, ancak bazı farklılıkları vardır; her ikisi de kat kat hamurdan yapılmasına rağmen paklavanın en üstteki hamur katmanı kalın yapılır ve kesilmiş her bir paklava parçasının üstüne yarım ceviz yerleştirilir. Bu görüntü iştah açıcıdır! Paklavasız bir Novruz Bayramı düşünülemez. Paklava ve Şekerbura kardeşlerin şarkıları bile vardır J
Sonuç olarak, Azerbaycan mutfağı, zengin ve çeşitli lezzetleriyle dikkat çeker. Orta Doğu, Kafkasya ve Orta Asya mutfaklarının etkileşiminden şekillenmiş bir mutfaktır. Yemeklerde kullanılan malzemeler; baharatlar, otlar, tahıllar, etler vb. ayrıca pişirme teknikleri; tandır, buğulama, dövme vb. vazgeçilmez tatlara imza atar.
Bütün bu lezzetlerin ve daha nicelerinin tadına bakmak isterseniz sizi Odlar Yurdu (Ateşler Ülkesi) Azerbaycan’a bekleriz…
“Ateşler Ülkesi, Azerbaycan’dan hepinize kucak dolusu sevgiler…
Aylin Gülenç
Filolog & Editör & Yazar
Instagram: aylingurbuzgulenc
Facebook: Aylin Gürbüz Gülenç