Turkuaz gökyüzü, şık evleri ve palmiye ağaçları ile süslü sokakları ile sanatçılara ilham kaynağı olan ve onlarca yıldır yerel halkı ve gezginleri güneş ışığı ile karşılayan sahil köyü La Jolla’ya hepiniz hoş geldiniz!
La Jolla’ya hiç gitmemiş olanlar için sahneyi önceden sizler için hazırlamama izin verin. San Diego’nun bu bölümü hem çocuklu aileler hem de yetişkinler için ayrılmış. Sokaklar ve evler çok bakımlı. Daha olgun ve kültürlü bir görünümü ve konforlu bir yapısı var, kısacası huzurun ve lüksün adresi diyebilirim.
San Diego nam-ı diğer güneş şehrinin merkezine yaklaşık 30 dakika uzaklıkta olan ve en iyi gün batımı manzarası unvanına sahip La Jolla’ya günübirlik gitmeye karar veriyorum. İspanyolca bir kelime olan La Jolla “mücevher” anlamına geliyor. Şık restoranların, lüks butiklerin, pasifik okyanusu manzaralı tarz evlerin ve sokaklarında havalı arabaların park edilmiş olduğu La Jolla sanat galerilerinden ödüllü mutfak kreasyonlarına kadar gerçekten görülmeye değer! Öncelikle bir tatil yeri havasında olan La Jolla’nın insana dinginlik veren bir yapısı var.
La Jolla sahil şeridi, yaklaşık 300 metrelik deniz uçurumlarından kayalık resiflere, tenha koylara ve geniş altın kumlu kıyılara kadar geniş bir yelpazeye sahip. La Jolla’nın pitoresk kıyı manzarası plajın bazı bölümlerini erişilmez kılsa da, dalgalar ve beyaz sular kayalık çıkıntılara çarparken ve foklar ve deniz aslanlarının olduğu koylarda karşıma çıkan manzaralar muhteşem!
La Jolla’da yerel dükkânlardan birkaç atıştırmalık alarak yürümeye devam ediyorum. Şık kafeler ve restoranların önünden geçerek sahile doğru ilerliyorum. Yol üzerinde girdiğim birkaç butik tarzıyla ve dekorasyonuyla beni oldukça cezbediyor. Diğerlerine göre daha uygun olan bir mağazadan gözlük ve şapka alıyorum La Jolla hatırası olarak J Her şeyin rahat ve konforlu bir lüksle iç içe olduğu pitoresk bir yer olan La Jolla lüks ve eğlenceyi size garanti ediyor. Şehir merkezine çok uzak olmayan La Jolla, güneşin öptüğü Güney Kaliforniya’da eşi benzeri olmayan bir deneyim yaşatıyor bana günübirlik. Buraya gelmeden önce böyle bir atmosfer ile karşılaşacağımı hiç tahmin etmemiştim.
Sahile indiğimde çok büyük yeşil bir alan beni karşılıyor. Burası filmlere ilham veren sahil şeridi boyunca konserlerin tadını çıkarabileceğiniz Scripps Parkı. Hava çok güzel olduğu için piknik yapan, güneşlenen, ailece güzel bir hafta sonu geçirmek için gelmiş nezih bir kalabalığa ev sahipliği yapıyor. Uçsuz bucaksız kumsalı sörfçüleri ile beraber “Sahil Güvenlik” film seti havasında! Biraz daha sahile doğru indiğimde meşhur La Jolla Cove’u görüyorum. Fok balıkları ve denizaslanlarının izleyenlere adeta görsel şov yaptığı, kayaların üzerinde fotoğraf çekenlere poz verdikleri bu bölge beni şaşırtıyor! La Jolla Koyu, kumtaşı kayalıkları arasına sıkışmış çok küçük bir plaj olmasına rağmen olağanüstü güzelliği nedeniyle Güney Kaliforniya’da en çok fotoğrafı çekilen plajlardan biriymiş! Scripps Pier Plajı ise gizli bir mücevher. Bu plaj büyük Scripps İskelesi’nin altında yer almakta ve dalgaları yakalamayı bekleyen sörfçüler tarafından kullanılmakta. Aynı zamanda San Diego temalı Instagram fotoğrafları için de popüler bir yer çünkü iskeleden yapacağınız tüm çekimler kesinlikle herkesin ilgisini çekecek!
Dünyanın en iyi plaj destinasyonlarından biri seçilen La Jolla, lüks otelleri ile rahat bir konaklama imkânı da vaat ediyor. Aynı zamanda çok sayıda açık hava etkinliği sunuyor. Ünlü Torrey Pines Golf Sahası ve The Lodge at Torrey Pines’a ev sahipliği yapan doğal uçurum bölgesi, muhteşem manzaralara sahip bakımlı yürüyüş parkurları ve dünya standartlarında golf imkânı sunuyor. Amatör bir golf oyuncusu olarak hemen ilgimi çekiyor. Torrey Pines Gliderport’ta ise yeterince cesursanız sahil kayalıklarının üzerinde süzülebilir veya sadece dinlenip yukarıdaki aksiyonu izleyebilirsiniz.
Sanat severler için de güzel bir destinasyon olan La Jolla aynı zamanda Scripps Oşinografi Enstitüsü’ndeki Birch Akvaryumuna ve The Village’a yakın mesafede bulunan La Jolla Playhouse ve Çağdaş Sanat Müzesi gibi pek çok kültürel cazibe merkezine de ev sahipliği yapmakta. Popüler Geisel Kütüphanesi ve Salk Biyolojik Araştırmalar Enstitüsü’ne ev sahipliği yapan California San Diego Üniversitesi de La Jolla’da yer almakta!
La Jolla’nın hem yerel halk hem de ziyaretçiler için çok çekici bir belde ancak en büyük cazibesi güzel plajları olsa gerek! Hiç bitmeyen güneş ışığı sayesinde mevsim ne olursa olsun “mücevher” lakabını kesinlikle hak ediyor.
Uzun sahil yürüyüşü sonrası yemek molası için Puesto Tacos’u tercih ediyorum. Puesto’daki tacolar çok taze ve lezzetli. La Jolla şehir merkezinin kalbinde yer alan bu favori Meksika taco mekânı, zuchinni ve kaktüs tacoları gibi lezzetli mutfak mücevherleriyle yaratıcı bir menü sunuyor. İç mekânı da oldukça renkli ve canlı. La Jolla çok pahalı olabilir ama Puesto’ya gidip lezzetli yemeklerinden tatmak emin olun bütçenizi sarsmayacak.
Bence La Jolla’yı ziyaretiniz şehir merkezinde keyifli bir yürüyüş yapmadan tamamlanmış sayılmaz. En iyi başlangıç noktası Prospect Street ve Girard Ave’nin kesiştiği nokta. Son moda butiklerden ve popüler giyim markalarından alışveriş yapın, bir kahve ya da dondurma alın ve ardından da fokları görmek için aşağı inin. Notunuzu alın ve beni hatırlayın J
Güneş batmadan San Diego’ya dönme zamanı geldi. Bir rüyayı arkamda bırakarak şehir merkezine doğru giderken bu yazıyı yazmaya başlıyorum… Kim bilir belki tekrar bu mücevheri görme şansım olur!
Renkli rotalarda yollarımızın kesişmesi dileğiyle,
Kalbinizden güneş ışığı eksik olmasın,
Maviliklerde görüşmek üzere…
Banu Demir
Editör & Seyahat Yazarı
Instagram: bluevoyage_blueroute