Merhaba!
Sizlere ilk merhabam, Georgia’nın büyülü ve masalsı sonbahar atmosferinden.
Burada doğa sizi kucaklar ve her köşede küçük sürprizler sunarak, size göz kırpar; kırmızı mavi kardinal kuşları, ağzında sürekli bir şeyler taşıyıp toprağa gömen sincaplar, birbirleriyle kovalamaca oynayan chipmanglar, köşebaşından dönüp karşınıza çıkan geyikler, posumlar, şahinler, kaz sürüleri her gün karşılaşıp selamlaştığınız yan komşu gibidir.
Uzun yıllar, dünyanın en kalabalık metropollerinden biri olan İstanbul’da yaşadıktan sonra, hayatın şakaları sonucu, kendimi Georgia’da buluverdim.
Buradaki sakin hayat ve doğal ortam, hobi olarak yaptığım, merakımı uyandıran konulara daha da çok zaman ayırabilmemi sağladı.
Yirmiki yıldır İstanbul’da dişhekimliği yapıyor ve koşturarak yaşıyordum. Meslek hayatımın başlarında, mesleki olarak güçlenebilmek ve insanlarla daha iyi iletişim kurabilmek adına, çeşitli eğitimlere katıldım. Farkettim ki bunlar öncelikle kendi iç dünyamla olan bağlantımı artırdı ve böylece hayatım kolaylaştı; bazı sağlık problemlerimden kurtuldum(İbs, tansiyon, nefes darlığı, anksiyete) ve daha dengeli, sağlıklı bir bedenle yaşamaya başladım, hayat kalitem arttı.
Zamanla öğrendiğim çeşitli teknikleri, bana danışan kişilere aktarma şansı buldum ve onların hayatında oluşan pozitif dönüşümlere şahit oldum. İnsanların iç dinamikleri değiştiğinde, dışardaki atmosferlerinin de değişip dönüştüğünü gördüm.
Buradaki köşemde de size bu tekniklerden bazılarını anlatacağım, zaman zaman, kendi kendimize de uygulayabileceğimiz yöntemler sunmaya çalışacağım.
Kendimize dönüp baktığımızda, bilinçli olarak farkında olduğumuz ve beş duyumuzla algıladığımızın ötesinde bir benliğimiz olduğunu hissederiz, biliriz ama tanımlayamayabiliriz. Burası bilinçdışı alanımızdır. Bu alanda genetiğimizden gelen, farkında olmadığımız birçok bilgi, içine doğduğumuz ailenin ve kültürün kalıpları, insanlığa ait çeşitli koşullanmalar ve kayıtlar bulunur. Bir de tüm bunları kapsayan bir varlık alanımız vardır. Bütün bu sistem, bizim psişemizi oluşturur. Bu parçaları; içiçe geçmiş,giderek büyüyen, herbiri bir öncekini kapsayan daireler gibi düşünebiliriz.
İşte bu varlık alanımız içinde, birbiri ile çatışan parçalar olduğunda, biz de hayatta problemler yaşarız.
Mesela; diyete başlarız ama devam ettiremeyiz, kilo vermek isteriz ama aksine daha çok yeriz, olaylar karşısında tepkisel davranıp, sonradan pişman olacağımız hareketlerde bulunuruz. Bilinçli zihnimizle istediğimiz şeyin tam tersi bir davranış içerisinde olabiliriz. Hastalıklarımız bile bu parçaların çatışmasıyla oluşur.
Benliğimizdeki bu parçalar birbiriyle ne kadar uyumlu çalışırsa o kadar sağlıklı ve güçlüyüz demektir.
Aslında hayat yolculuğumuzdaki amaç daha bütünleşmiş ve içsel uyumu yakalamış hale gelebilmektir de diyebiliriz.
Bütün bunların ışığında, gün içinde zihnimizden geçen seslere kulak verdiğimizde, hangi cümleler bizim doğal özümüze ait, hangi cümle annemizin, babamızın ya da ilkokul öğretmenimizin ayırt edebilir miyiz? Yoksa bu cümlelerin hepsini kendimizin mi sanıyoruz?
Bir sonraki buluşmaya kadar bu farkındalıkla içimizdeki seslere bakmaya davet ediyorum sizi.
Dilerseniz gamzegulmus@gmail.com adresimden bana ulaşabilir,içsesinizle ilgili gözlemlerinizi bana yazabilirsiniz.
Sevgiyle kalın…
Gamze Dagtasoglu Gulmus