Brezilya’nın en kozmopolit ve kalabalık şehri olan Sao Paulo’ya hepiniz hoş geldiniz!
Uçaktan indiğim anda renkli şehir Sao Paulo nam-ı diğer Sampa kulağıma fısıldadı; “Eğlenceye doyacak ve gökdelenler arasında geniş caddelerde kahve kokuları eşliğinde kaybolacaksın! Hazırsan gidelim!”
Bu devasa megalopoliste 21 milyondan fazla insanıyla ister müzeleri ve parkları keşfetmek ister mutfak dünyasını keşfetmekle ilgilenin, anlayacaksınız ki bu kozmopolit şehirde herkes için bir şeyler var!
Peki, yapılacak ilk şey nedir? Bu kalabalık şehrin nefes kesici panoramik manzarasını sunan Edifício Itália’nın tepesine çıkıp çarpıcı şehir manzarasını seyredin. Ben de ilk iş öyle yaptım ve adeta büyülendim! Bu parlak şehir yüksek enerjisiyle kesinlikle insanı hipnoz ediyor!
Daha sonra tavsiye üzerine, ender bulunan meyve, sebze ve süt ürünlerinin satıldığı ve tezgâhların yanı sıra yeme içme bölümü olan tarihi Belediye binası Mercado Municipal de São Paulo’ya uğradım. Burada gurme yiyeceklere göz atıp bir şeyler atıştırırken yukardan manzara yine insanı cezbediyor! Marketin 2.katında yer alan Mortadela Brasil’de içi karidesle dolu pastel’i denemenizi öneririm. Tadına gerçekten doyamadım.
Ayrıca yine bu mahallede, neo-Gotik Catedral da Sé de São Paulo devasa kuleleriyle gözünüze çarpabilir veya muhteşem Theatro Municipal de São Paulo ayrıntılı cephesiyle ilginizi çekebilir. Bol bol fotoğraf çekerek güzel anılar biriktirebilirsiniz.
Ardından, gezinti yapmak için Avenida Paulista’ya gidiyorum, burası mağazalar, oteller ve Vincent van Gogh, Rembrandt, Picasso ve Degas gibi sanatçıların koleksiyonlarına ev sahipliği yapan Museu de Arte de São Paulo ile dolu şehrin önde gelen caddelerinden biri! Avenida Paulista’ya, yolculuğunuza nereden başlamak istediğinize bağlı olarak metroyla Paulista, Consolação, Trianon-Masp veya Brigadeiro istasyonlarına giderek ulaşmanız mümkün.
Mağazalar, oteller, iş yerleri, kültür kurumları ve restoranlarla dolu Avenida Paulista, şehrin ana caddelerinden biri! Birçoğu ilginç bir mimariye sahip olan gökdelenler bu caddeyi doldurmakta. Bu caddede gezinmek São Paulo’nun manzaralarını ve seslerini duymak için harika bir yol aslında! Museu de Arte de São Paulo, Shopping Cidade São Paulo ve Parque Trianon gibi şehrin diğer önemli turistik yerlerinden bazılarını görmek için uygun bir geçiş noktası!
Bu geniş caddede yürüyerek şehirde yaşamın nasıl olduğunu hissedebilirsiniz! Denk gelirse ziyaretinizi, caddenin araç trafiğine kapalı olduğu ve satıcıların, canlı müziğin ve bolca insan izlemenin olduğu bir Pazar günü için planlamanızı öneririm. Ayrıca yürüyüş yolları sunan ve şehir merkezindeki ağaç ve yeşillik yoğunluğuyla turistleri etkileyen bitişikteki Parque Trianon’da biraz zaman geçirmenizi kesinlikle tavsiye ederim.
Brezilya’ya gelip kahveden bahsetmeden olmaz. Santos limanında yer alan Kahve Müzesi’nde (Museu do Café) ziyaretçiler dünyanın en sevilen kafeinli içeceğini tarih ve tabii ki lezzetiyle deneyimleme imkânına sahip. Kahve Müzesi, Brezilya kahvesinin Santos Limanı’ndan denizaşırı ülkelere gönderilmeden önce tartıldığı ve ticaretinin yapıldığı Kahve Borsası olarak kullanılan binada yer almakta. Kahve Müzesi Dükkanı aynı zamanda başta gurme kahve olmak üzere Brezilya kahvesinin ziyaretçilere tanıtılmasına katkıda bulunmak amacıyla Brezilya’nın farklı bölgelerinden kahvelerin yanı sıra sofistike içecekler sunmak üzere açılmış. Buraya gelemezseniz, sanatla kahvenin birleştiği bu tarihi binayı görmek için sitesinde sanal tur yapabilirsiniz. Espírito Santo’da üretilen kahve çekirdeklerinden yapılan ve dünyanın en ilginç beş kahvesi arasında Bali adasında üretilen Kopi Luwak’tan sonra ikinci sırada gelen Jacu Bird’ü denemeden hiç kimse Müze’nin Kafesi’nden ayrılamazmış. Ben de öyle yapıyorum. Tadı muhteşem! Mutlaka görülmeli ve denenmeli listenize alın derim.
Beton ormanından sıkıldığınızda, São Paulo’nun telaşlı sokaklarından ve gökdelenlerinden dinlendirici bir kaçış sunan Parque do Ibirapuera’ya gidin. Burası şehrin en büyük ikinci parkı! Parkta eğlence yerleri, koşu ve yürüyüş alanları, gölet ve toplantı salonu yer almakta! Seçim sizin!
Akşamüstü molası için Latin Amerika’nın en iyi kokteyl barı olarak bilinen Guilhotina Bar’da en meşhur içecek Caipirinha’yı denemek için yola çıkıyorum. Brezilya’da her ne kadar şarap ve şampanya sevilerek içilse de en çok tüketilen yerel içki Caipirinha’nın yeri bambaşka! Orijinali, şeker kamışından elde edilen Cachaça’dan yapılıyor. Kökü Caipira (köylü) kelimesinden gelen Caipirinha kelimesi, bütün olarak ‘küçük köylü’ anlamına geliyormuş. Bu tropikal iklime kesinlikle yakışan bir içecek! Orijinal bir Caipirinha, Cachaça ve lime’dan yapılıyormuş. Eğer sizde bu içkiyi favorilerinize ekleyip dönüşte evinizde orijinal bir tarif uygulamak isterseniz, Brezilya’dan Cachaça alıp yanınızda götürün ?
Ara bir not: futbol meraklısı iseniz tam size göre bir adres veriyorum şimdi. Museu do Futebal! Brezilyalıların futbol sevgisini bilmeyen yoktur. Bu eğlenceli müze size bunu ispat ediyor zaten! Meraklısına sunulur.
Grafitilerle dolu rengârenk bir sokak; Beco do Batman (Batman Sokağı). Ünlü sanatçıların yaratıcı sokak resimleri duvarlarda her daim değişiyormuş, hatta bu sokak için özel turlar bile düzenleniyormuş. Değişik bir deneyim olabilir. İlginizi çekerse uğrayın!
Eğlencenin kalbinin attığı sokaklar; Vila Olimpia, Jardims ve Vila Madalena! Notunuzu alın ? Sao Paulo gece hayatı için dünyanın en iyi adreslerinden biriymiş. Bakalım öyle mi gerçekten! Samba partilerinin olduğu bar ve gece kulüpleri sabahın ilk ışıklarına kadar açıklar.
Çılgınca partiler için doğru adresteniz! Eğlencenin dozunu kaçırmadan kendinizi ritme bırakabilirsiniz. İyi eğlenceler!
Brezilya’da her bütçeye uygun yiyecek bulunmakta. Damak tadınız için seçenekler mevcut. Bauru; rozbif ve eritilmiş peynirle hazırlanan bir sandviç. Mocoto; sebzeli ve etli bir güveç. Pastel de Bacahau; patates ve morina balığıyla hazırlanıp kızartılmış. Afiyet olsun! Buyrun seçin ?
Bu sürprizlerle dolu günün 24 saati coşkulu ve keyifli şehre veda etmek zor…
Renkli rotalarda yollarımızın kesişmesi dileğiyle,
Kalbinizden güneş ışığı eksik olmasın,
Maviliklerde görüşmek üzere,
Banu Demir
Editör & Şair
Instagram: bluevoyage_blueroute
