Pazar, Kasım 24, 2024

info@arttmodernmiami.com

Toksik İlişkide Olmanın Dayanılmaz Çekiciliği

-

|

Merhaba!

Bu yazı toksik ilişkide olan, olduğunu kabul etmek istemeyen belki ucundan bu yazıya göz atmak isteyen insanlar için yazılmıştır.

Toksik ilişkide olduğunuza dair bir takım “fişekler”

Hepimizin bir gün uyanıp o acı farkındalığa ulaştığımız, evet ben toksik bir ilişkinin içindeyim, dediğimiz bir zaman dilimi olmuştur. Bırakmak isteyip bırakamadığımız, karşıdakini düzeltmek için yanıp tutuştuğumuz, kendi benliğimizi ikinci ve belki de üçüncü plana attığımız ve bu süreçte sürekli hayal kırıklığına uğradığımız… Tüm bunlar olurken kendimizi çevremizden soyutladığımız, evet, o dönemden bahsediyorum.

Peki, neden hepimiz ayni tuzağa düşüyoruz? Elde edilemeyenin yarattığı “o” bilinmezlik mi vazgeçilmez kılan. Belki de çözmekten kaçtığımız travmaların yansımasıdır bu toksik ilişkiler. Bir şeyleri düzeltme, iyileştirme arzusu mu bizi bu maratona sokan? Belki de yaşadığımız çevre baskısının bir ürünüdür. Başarısız olmaktansa yanlış ilişkilerin içinde savrulmayı, kaybolmayı tercih ediyoruzdur. Toksik bir ilişkinin içinde olmamızla ilgili psikolojik olarak bir suru sebep sayabilirim. İhmal edilmiş bir çocukluk, partnerimiz tarafından manipüle edilme ihtimalimiz, yalnız kalmaktan korkmak… Bunların hepsini internetten veya bir psikologdan öğrenebiliriz.

Benim merak ettiğim ve aslında öğrenmek istediğim hangi noktada biz bu ilişkilere şans vermeyi bırakıyoruz. Hangi an bize “Ben bunu istemiyorum” dedirtiyor. Hangi an artık korkularımızın esiri olmayı bırakıyoruz.

Biliyorum ilişkiler bazen gerçekten bunaltıcı ve yorucu olabiliyor ama bir noktada bir dur dememiz ve hayatımızı gözden geçirmemiz gereken anlar olabiliyor. Ne kadar sevsek de, önemsesek de veya hayatımızı o kişiyle geçirme planları yapsak da önce siz gelmelisiniz. Siz kendinizi sevmelisiniz.

Bir keresinde çok sevdiğim bir arkadaşım, problem yaşadığı ilişkisinde yaşadığı onu çok etkileyen bir şeyi benimle paylaşmıştı. Sevgilisine; “beni sevmiyorsun artık!” deyip çıkıştığı bir gün, sevgilisinden karşılığında “Sen kendini sevmiyorsan benim seni sevmemi nasıl bekliyorsun.” cevabını almıştı.

Yaşadığı şoku, hayal kırıklığını belki ben anlatamam ama siz onu görseydiniz anlardınız. Ama evet, sevgilisi hâkliydi. Arkadaşım kendini sevmeyi, kendini mutlu etmeyi bırakmıştı. Onları mutlu edecek şeyleri arıyordu. “Benliğini” terk etmişti.

Ps: “evet sevgilisi gerçekten sevmeyi bırakmıştı, ayrıldılar.”

Sizlere verebileceğim en gerçek tavsiye; hiç bir zaman kendinizi terk etmeyin, kendinizi sevmeyi, kendinize ödüller vermeyi bırakmayın. Çünkü hayatınızın sonuna kadar sizinle olmaya devam edeceğine emin olduğunuz tek kişi yine sizsiniz. Siz paha biçilemezsiniz.

Son olarak bir yerde okumuştum; beyin gerçekle hayal arasındaki farkı bilmiyormuş. Yani düşüncelerimizin olumlu veya olumsuz oluşu bizim kendimizi nasıl gördüğümüz etkileyebiliyor ve düşündüğümüz o negatif düşünce bizim kimliğimizi o şekilde de oluşturmamıza sebep olabiliyor. Umuyorum ki bu bilgiden sonra kendinize her gün çok özel, çok güzel ve harika olduğunuzu tekrar edersiniz, çünkü öylesiniz!

Toksik ilişkiden kaçmak için bir takım yöntemler:

-Bazen insanın yaşadıklarını, maruz kaldığı bazı durumları yazıya dökmesi farkındalığını arttırabiliyor. Belki de kaçamadığınız o toksik ilişkinizden kurtulmanız için bir yöntem olarak bunu deneyebilirsiniz.

-İlişkinizde aynalama yöntemini deneyebilirsiniz böylece maruz bırakıldığınız durumu karşı tarafa gösterebilirsiniz.

(Aynalama yöntemi; size yapılan davranışların aynılarını birebir karşı tarafa uygulamaktır.)

-Gözlerinizi kapatın ve çocukken kendiniz nasıl bir birey olarak hayal ettiğinizi hatırlamaya çalışın. Bu hayalinizdeki siz şu anki halinize onaylayan bakışlar atıyor mu? Kendi çocukluğunuzdan onay almadıysanız belki de tekrar düşünmeye başlamanız gerekiyordur.

-İlişki içerisinde sık sık kendinize onun kötü bir niyeti olmadığını, sizi incitmek istemediğini, ilişkinizin çok güzel olabileceğini sadece biraz zamana ihtiyacınız olduğunu söylediğinizi ve tekrarladığınızı var sayıyorum. Şimdi sizden bir çocuğunuz olduğunu düşünmenizi istiyorum. Karşınızda ve size hararetle ilişkisinden bahsediyor. Yaşadığınız ilişki modelini karşınızda oturan çocuğunuzun yaşadığını varsayın. Her şey aynı, o da size sevgilisinin aslında çok iyi bir çocuk olduğunu tekrarlıyor, onu bilerek üzmediğini… Siz çocuğunuza ne söylersiniz? İlişkisine devam etmesini mi yoksa bir an önce ayırılmasını mı?

Şimdi kendi çocuğunuza verdiğiniz tavsiyeyi kendiniz uygulayabilirsiniz.

Bir dahaki yazıma kadar hoşça kalın! Kendinize sevgiyle bakın…

Modern Cadı

Share this article

Recent posts

spot_img

Popular categories

spot_img

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz