Mavi bir rüya görmek istiyorsanız, turizmin kalbinin attığı yer Bodrum’a hiç kuşkunuz olmadan hemen uçak biletinizi ayırtın, pişman olmazsınız.
Türkiye’nin en ünlü tatil beldesi, her daim canlı uykusuz şehir Bodrum, işte bugünkü yazımın konusudur. Başlangıçta mütevazı bir balıkçı köyü olan Bodrum günümüzde lüks yatları, mağazaları ve yazlık evleri ile “Küçük İstanbul” olarak anılmaya başladı. Yaz aylarında kalabalık nüfusu ve büyük metropolleri aratmayan trafiği ile küçük bir şehir haline geldi adeta! Tüm bunlara rağmen çekiciliğinden bir şey kaybetmeden her daim popüler bir destinasyon olmayı başarmış olan Bodrum ikon haline gelmiştir!
Turkuaz ve beyaz rengin hâkim olduğu az katlı kireç beyazı evlerle süslü tatil beldesine adımınızı attığınızda ünlü Halikarnas Balıkçısının (Cevat Şakir Kabaağaçlı) şiiri sizi yokuş başında karşılar. “Senden öncekiler de böyleydiler, akıllarını Bodrum’da bırakıp gittiler.” Emin olun ki Bodrum’dan ayrılırken böyle hissedeceksiniz. Tekrar gelmek isteyeceksiniz. Denenmiştir, gerçek ?
Bodrum merkez begonvillerle süslü caddeler, ilham verici liman bölgesi ve sevimli pazarlardan oluşur. Her zevke ve bütçeye hitap eden otantik hediyelik eşyalar arasında kaybolurken sahil şeridinde yer alan kafe ve restoranlar mola vermek için ideal.
Bodrum’da bir hafta geçirmeyi planlıyorsanız, yapacak çok sayıda aktivite ve görülecek yer bulacaksınız. Ancak Bodrum’da sadece bir gününüz veya bir hafta sonunuz varsa, yine de bu ayrıcalıklı tatil rotasını tüm benliğinizle hissedeceksiniz.
Bodrum Havalimanı’ndan şehir merkezine araçla yaklaşık 40 dakika sürse de Bodrum Havalimanı’na (Milas, Muğla Havalimanı) ulaşım oldukça basittir. Türkiye’de en yoğun sezon, diğer Avrupa destinasyonlarında olduğu gibi Mayıs’tan Eylül’e kadar uzanır. Yerli ve yabancı turistlerin en yoğun olduğu bu dönemde Bodrum’u ziyaret ederseniz, en şaşalı halini de yakalamış olursunuz. Özellikle Temmuz ayında hava sıcaklığının 40 dereceye kadar ulaştığı Bodrum gündüzleri sakin görünse de akşamları bir hayli kalabalıktır.
Yat limanı ve Bodrum Kalesinin bulunduğu eski şehir, yürüyerek kolayca dolaşabileceğiniz kadar küçüktür. Merkezden Halikarnas’a kadar uzanan sahil boyunca yürürseniz, sağlı sollu mağazalara göz atıp Bodrum’un özetini görmüş olursunuz.
Hediyelik eşya dükkânlarında Türk misafirperverliğini sonuna kadar hissederken gözünüz muhakkak her yerde kötü ruhları kovmak için kullanılan ‘nazar’ boncuklarına takılacak. Bir tane edinin derim! Ayrıca bir dönem Bodrum’da denizciliğin en önemli kollarından ve Bodrum yarımadasının en önemli geçim yollarından biri olmuş süngerciliğin geçmiş izlerine de rastlayacaksınız. İrili ufaklı süngerlerin satıldığı stantlarda deniz kabuklarından yapılmış dekorlar da iyi bir hediye seçeneği olabilir.
Aslında Bodrum, mükemmel kalitede deri sandaletleriyle dünyaca ünlüdür! Bodrum barlar sokağında yer alan, hakiki deriden yapılmış ve elde dikilmiş envai çeşit sandalet barındıran dükkânlara uğramadan dönmeyin! Yabancı turistler için Türk kahvesi ve yanında lokum deneyimi kısa bir dinlenme molası için harika olur. Öğle yemeği için meşhur sebzeli Bodrum dönerini muhakkak tatmalısınız.
Birçok Avrupa sahil kasabası gibi, Bodrum’un da sahil ve marina bölgesi harika restoranlar, barlar ve kafelerle dolu. Her ruh haline uygun kafe ve restoranlara girerken kendinizi büyülenmiş hissedeceksiniz. Marina’nın karşısında yer alan Memedof Balık restoranı hem konum hem de lezzet açısından harikadır. Rezervasyonsuz gitmeyin, yer bulmak oldukça zor olacaktır. Yemek sonrası Marina Yacht Kulüp’te canlı müzik keyfi yapıp kendinizi müziğin akışına bırakın. Günün yorgunluğunu atmak için bire bir…
Merkezde yer alan Bodrum Kalesi’nin geçmişi 1402 yılına kadar uzanıp şehrin başlıca turistik mekânlarından biridir. Bodrum Kalesinin yüksek surlarına çıktığınızda hem beldenin hem de turkuaz Ege Denizi’nin muhteşem manzarasını göreceksiniz. Aynı zamanda dünyanın en önemli koleksiyonlarından birini barındıran Sualtı Arkeoloji Müzesi’ne de ev sahipliği yaptığı için yarım gününüzü ayırmanız gerekecek. Antik çağlara ait takı koleksiyonu da dikkatinizi çekebilir.
Bodrum ve çevresinde o kadar çok otel seçeneği var ki seçim yapmak zor. Merkezde yer alan pansiyon ya da otelleri tercih ederseniz, bu tatil beldesinin her daim kalbinin attığı nabzı yakalamış olursunuz. Bodrum merkeze uzak koylarda yer alan muhteşem lüks otelleri de tercih edebilirsiniz. Oteliniz şehrin dışındaysa bile büyük olasılıkla Bodrum’un merkezine bir servisi olacaktır.
Sadece merkezde değil diğer koylarında da bulunan marinaları ve çarşıları ziyaret edebilirsiniz. Son dönemde en popüler olan Yalıkavak Marina lüks mağazaları ve restoranları ile özellikle yabancı turistlerin göz bebeği haline geldi. Seçim sizin ?
Bodrum’da kısıtlı bir zamanınız yoksa Gümüşlük listenizde mutlaka yer almalı! Balık restoranları ve takıcıları ile meşhur bu koy sizi masalsı bir dünyaya götürecek. Özellikle gün batımında ziyaret ederseniz çok keyifli olur. Bal kabağından yapılmış renkli abajurların dekor olarak kullanıldığı ve bohem havanın yoğun olduğu sahil şeridinde yürürken, müzik seslerinin sohbetlerle karıştığına tanıklık edeceksiniz. Bu arada seramik objelerden ya da aksesuarlardan almadan dönerseniz üzülürsünüz, benden söylemesi!
Bodrum yarımadasında Gümbet ve Yalıkavak bölgesine hâkim tepelerde ve sahilde çok sayıda tarihi yel değirmenleri bulunmakta. Yel değirmenlerinin durumları çok iyi olmasa da fotoğraf çekmek isteyenler için manzarası muhteşem. Bol rüzgârlı bu tepelerde bulunan yel değirmenleri özellikle gün batımında görülmeye değer!
Bodrum’un en iyi plajlarından bazıları merkezin uzağında yer aldığı için günlük tekne gezisine çıkmadan tatilinizi sona erdirmeyin derim.
Geleneksel Türk tarzı tekneler olan guletler, liman boyunca sizi selamlar. Ayrıca günübirlik farklı bir gezi rotası isterseniz Bodrum’dan Yunan adaları Kos veya Rodos’a da rahatlıkla yelken açabilirsiniz ya da feribotla yine ufak ama şirin diğer bir tatil beldesi Datça’yı görebilirsiniz.
Yabancı turistler için hamam deneyimi önerebilirim. Geleneksel bir Türk hamamı yapmak size spa atmosferinden çok daha fazlasını sunacaktır. Kaldığınız otelde hamam olma ihtimali yüksek! Eğer yoksa çevre otellerde dışardan ücret ödeyerek bu deneyimi yaşayın! İnsan dünyaya bir kere gelir ?
Mavi rüyadan uyanma vakti; Bodrum anlatılmaz, yaşanır. MFÖ’nün şarkısındaki gibi; “Nerden başlasam, nasıl anlatsam…”
Kos manzaralı evimin terasında salıncakta hafif hafif sallanırken, Karaincir tarafından gelen yaz meltemi kokusundan ilham alarak yazdığım şiirle sizleri uğurluyorum.
PONTUS
“Sonsuz denizin ve dalgaların yumuşak esintisinin buluşmasından doğan
Nazik melodileri fısıldadı kulağına Neptün,
Artık ummuyordu ondan mesaj,
Teknesine olan tutkulu aşkı,
Kadının aşkına galip geldi,
Kıyı boyunca sessizce yelkenini açarken
Çapasını özgürlüğe doğru attı…”
Kalbinizden güneş ışığı eksik olmasın,
Maviliklerde görüşmek üzere,
Banu Demir
Editör & Şair
Instagram: bluevoyage_blueroute
