İyonya’ nın incisi İzmir, sadece bir şehir değil, bir yaşam biçimidir; özgürlüktür, huzurdur, çok kültürlülüktür, ayrıcalıktır.
Victor Hugo’ nun ‘Les Orientales’ kitabında yazdığı gibi İzmir bir ‘Prenses’ dir; güzel ve zarif, merak edilen, güçlü ve aşık olunan.
Türkiye’ nin en büyük 3. şehri olan ılıman iklimli İzmir: Ege Denizi’ nde 629 km kıyısı bulunan, dört bir yanında el değmemiş koyları, kumsalları, muhteşem denizi, tarihi ve Dünya Kültür mirası listesinde yer alan, antik şehirleri, Hristiyanlığın kutsal kabul ettiği mabetleri ile Türkiye’ nin en önemli turizm cennetlerinden biridir.
Güneş ve deniz sevdalılarının kendilerini Ege Denizi’ nin serin ve berrak sularına bırakabileceği Çeşme plajları…Yaz-kış yılın 365 günü gündüzleri rüzgârında sörf, uçurtma sörfü sporlarını yapabilirsiniz. Geceleri ise dilerseniz sakin bir şekilde yürüyüp, alışveriş yapabileceğiniz tarihi taş evlerinin, yel değirmenlerinin olduğu sokaklarında ya da çılgınlarca eğlenebileceğiniz mekânlarında yaşanır, İzmir. Her yıl yapılan balık tutma veya ot festivalleri ile sizi davetkâr bir şekilde çağıran, unutulmaz anıların sahibi olacağınız renkli Alaçatı ilçesi ile dünyadaki en iyi tatil rotalarından biridir, İzmir. Hem serin sularında serinleyip hem de en taze balıkları aslan sütü denilen rakı eşliğinde muhteşem gün batımına karşı yiyebileceğiniz, Urla’ sı, Foça’ sı, Karaburun’ u ve Seferihisar’ ı ile bol seçenekli bir şehirdir, İzmir.
Nereye gitseniz tarih kokar İzmir şehrinde, kendinizi bir zaman tünelinde hissedersiniz.
Dünyanın 7 harikasından biri olan MÖ 10.yy Artemis Tapınağı’ nın bulunduğu, UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası kabul edilen ‘Efes Antik’ şehri arkeoloji meraklıların uğrak yeridir. Vatikan tarafından yeryüzündeki en kutsal binalardan biri olarak tanımlanan ve Efes Antik Şehiri çevresinde yer alan, Papa VI Paul, Papa II. Jean Paul ve Papa XVI. Benedict’in ziyaret ettiği, hac görevini yerine getirmek için dünyanın dört bir yanından gelen Hristiyanları ağırlayan Meryem Ana Evi mabedi İzmir’in Selçuk ilçesindedir.
UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan, aşk ve güzellik tanrıçası Afrodite’ e adanmış Athena tapınağı, dünyanın en dik tiyatrosu olarak nitelenen 10.000 kişilik antik tiyatrosu, Tranian tapınağı ile Bergama Akropolü ve adını sağlık tanrısı Asklepios’ tan alan ilk tedavi merkezlerinden Asklepion’ da oradadır. Ayrıca İncil’ de adı gecen 7 kiliseden biri olan Serapis Tapınağı’ nın olduğu, Plinius’ un ‘Küçük Asya’ nın En Ünlü ve Muhteşem Şehiri’ diye tanımladığı Bergama’ da İzmir sınırları içindedir. Bugün sadece temelini görebileceğiniz sanat değeri olarak emsalsiz kabul edilen, Tanrılar ile Titanların savaşını canlandıran, Zeus ile tanrıçası Athena’ ya adanmış anıtsal büyük rölyef Zeus Altar’ ı yine İzmir Bergama’ da inşa edilmiştir.
Zeytin, zeytinyağının renk renk otlar ile ahenk ile dans ettiği Ege mutfağıdır yemek kültürünün adı. Yemeğe gidelim denmez İzmir’ de onun yerine ‘rakı-balık yapalım’ denir. Ekmeği özel olan kumru sadece bir kuş değildir İzmir’ li için, simitçiden alabileceğiniz, kendine özgü tadı ve lezzeti ile sadece İzmir’ de üretilen yanında olmazsa olmazı haşlanmış yumurta ile yenilen boyoz, tavşankanı yeni demlenmiş çay ile sabah kahvaltılarının vazgeçilmezidir. Midyesi, sakızlı kurabiyesi, kavunlu dondurması, şambalısı, kazandibi tatlısı tadına bakılmadan gidilmemesi gereken coğrafi imzalarıdır İzmir’in…
Cilvelidir, farklıdır İzmir, tıpkı kadınları gibi…
Zamanında bir Amazon prensesinin kurduğu, Aristo’ nun ‘Görmezsen eksik kalırsın’ dediği şehrin tanımazsanız eksik kalacağınız zeki, cesur, özgüvenli, güzel kadınları… Güzelliği ve keyfine düşkünlüğü ile bilinen Mısır Kraliçesi Kleopatra’ nın 188 yılında İzmir’ e tatile gelmesi veya 1828 yılında ekmeğe yapılan zammı fazla bulup 3 gün boyunca çocukları ile birlikte sokaklara dökülüp (sokakları işgal edip) eylem yaparak tarihteki ilk kadın eylemine imza atanların İzmirli kadınlar olması tesadüf müdür? Yoksa ‘coğrafya insanın kaderidir’ sözünü doğrulayan ve böyle bir ayrıcalıklı kaderle doğmak mıdır? İzmir kadını olmak…
Sadece dünyada tescillenmiş güzellikleri ile değil, şıklıkları, samimiyetleri, doğallıkları, dik duruşları, üreten, var olmak ile ilgili çabası olan kısaca yaşam tarzı ile ömür boyu gururla taşıyacağınız bir madalyadır İzmirli kadın olmak… İzmir kadını hayatın oyuncusu olmak ister, seyircisi değil; tabu diye dayattırılmış, saptırılmış her şeyi ezip geçer, fikirlerini özgürce ifade eder. Kaliteli, verimli iyi yaşamak esastır onun için.
Şehrin havası gibidir kadınları; ne zaman yağmur yağacağı, ne zaman güneş açacağı belli olmaz, yazın kavurucu sıcağında denizden size doğru esen serin bir imbat misali.
Mutlaka sanat vardır hayatında, müzik yapar, şiir yazar, oyuncudur, bu yüzdendir ki Türkiye’ nin birçok alanda başarılı olmuş kadın sanatçıları bu şehirden çıkar.
Kendisi de İzmirli olan ünlü ozanımız Sezen Aksu’ nun dediği gibi;
Dişidir, anadır, efedir gidinin tatlı huysuzları.
Savaşta da aşkta da esaslıdır kadın duruşları.
Duymaktan hep gurur duyduğum ve duyacağım ‘belli zaten İzmirli olduğu’ sözüdür işin özeti; olmadan bilinemeyecek bir ayrıcalıktır İzmirli olmak, İzmir kadını olmak…
Fitnat ŞAŞAL
Celine Gıda ve Danışmanlık Şirketi Kurucu ve Ceo ‘su
