Saturday, October 5, 2024

info@arttmodernmiami.com

Yazı Şifadır

-

|

Öyle bir yerdeyim ki …Bir gün görmeniz dileğiyle başlıyorum bu yazıma.

ÖZLEM TUNA

Ben Türkiye, Bodrum’dan yazıyorum gazetemize. Burası renklerin başkenti, ilham veren yerlerden. Bir yarım adadır; sağa gitsen mavi, sola gitsen maviye kavuşursun. Kıyılarında şifa vardır, aldığın her nefeste iyotu ve kokusunu içine çekersin. Tepelerden taşan yeşillikler denize doğru reverans yaparlar, denize gölgesinin düştüğü yerler yeşildir. Bucak bucak begonvil taşar her sokakta. Öyle bir yerdeyim işte, ilham veren, coşan, coşturan.

Yaşadığım coğrafyanın olağanüstü güzelliğinin verdiği ilham ve içimdeki tükenmez yazma aşkı ile sizinle kavuşuyorum. Tam da bundan bahsetmek, YAZMANIN MUCİZESİNİ anlatmak istiyorum.

Etrafımızda gördüğümüz tüm fiziksel gerçeklik, değişik titreşimsel alanlardır. Bu alanların bütünü hayatı oluşturur. Zihnimiz sürekli bu enerji alanı ile etkileşim halindedir. Anne karnındaki gibi çevremizi sarar, bizi kuşatır. Biz beslendiğimiz kadar, bu titreşim alanı da bizden beslenir. Düşüncelerimiz, hislerimiz, yoğunlukla yaşadığımız tüm duygular titreşimler halinde bize geri döner. Kısacası ne kadar olumlu düşünürsek, alanımızı olumluya çeviririz ve
ne kadar olumsuz düşünürsek tam tersi şeklinde hayatımız bundan etkilenir. Çünkü zihin yapımız kocaman bir mıknatıs gibi düşüncelerimizi gerçekliğe dönüştürür. O zaman titreşim alanımızı yaşamak istediğimiz deneyimlere göre programlamalıyız. Bu nedenle olumlu düşünmek çok önemlidir.

Ancak zihnimiz, bilinçaltımızdaki geçmiş olumsuz, travmatik anılarla doluyken, sürekli ruh halimizi mutlu tutabilmeyi nasıl başaracağız? Öncelikle sağlıklı bir boşaltım olmalı ki, olumluyla dolduralım. Bir saksıya yeni çiçekler koyabilmemiz için, eskilerini atmamız gerekiyor. Bu noktada her gün düzenli olarak yazmanızı öneriyorum. Duygusal deneyim ve travmalarını yazan insanlar bir süre sonra kendilerini daha mutlu ve daha az kaygılı hissediyorlar. Bunu deneyimlediğinizde mucizeler yaşadığınızı göreceksiniz. Yaşadığınız tüm
‘uzak geçmiş ve yakın geçmiş olumsuz anılar’ için bir defter tutun. ‘Benden Bana Bir Defter’ tutun ve kendinize karşı dürüst olun. Kendinizi yargılamadan sadece yazın, duygularınızı kâğıda dökün. İmla kurallarına veya ne yazacağınıza odaklanmayın, parmaklarınızı ve el bileklerinizi serbest bırakın. Tüm içtenliğinizle sadece yazın. Her olumsuz anınız yazdıkça hafifleyecek, içinizi boşaltmış olacaksınız. Yazdıklarınızla ne yapacağınız değil, iç dünyanıza ve duygularınıza karşıdan bakabilme fırsatı önemli.

Aynı deftere bir de hayattan beklentilerinizi yazın. Mesela,

Huzur dolu bir sevgiyi seçiyorum, seviyorum ve seviliyorum…

Hayatıma girecek ve bana gerçekten sevilmenin ne demek olduğunu hissettirecek birini hak ediyorum…

Sağlıklıyım, yeterliyim, değerliyim…

Kolaylıkla para kazanıyorum, yaşamak istediğim yerdeyim…

Koruma altındayım, güvendeyim, gibi.

Evren ve insan arasındaki bağ, enerji akışıyla tekrar insana döner. Çekim yasası denir buna. Nasıl ve nerede yaşamak istiyorsanız, kendiniz için düşündüğünüz en güzel şeyleri zihninizde canlandırın. Evren görevini yapacaktır. Yaydığınız mutlu titreşimler, sizi sarmalayan frekansla kucaklaşacak ve tekrar size geri dönecek.

Yazmak şifadır, bir tür sihirdir. Küçük, büyük hayalleriniz için denemeye değer güzel bir yoldur. Her bir cümleniz arkanıza aldığınız rüzgarınız olsun, satırlar pupa yelken… Yaptığınız yolculuklarda kendinizi keşfedin ve tutkularınızın farkındalığına uyanıp özgürce okyanuslarda yol alın.

ÖZLEM TUNA

@ozlemtunaofficial
Sosyolog/Yaşam Koçu
Eğitim ve Öğrenci koçu/ NLP Uzmanı

Share this article

Recent posts

spot_img

Popular categories

spot_img
Previous article
Next article

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here