Sonuna geldiğimiz baharın,
Hala ilkini yaşıyorum ben,
Yağmur, rüzgâr, hatta aylardan Eylül'ü bile tanımam...
Niye dersen?
Hüzünlü şarkılar dinledim,
Ayrılık acısından yatağa düşenleri,
Çok gördüm dökülen yaprakları,
Ve daha nicelerini...
Yoruldum mu...
Sevgili ArtTmodernmiami'nin hassas ruhları...
Yaz mevsimine girdiğimiz şu sıralarda duygulara biraz daha hitap etmek için yepyeni bir yazı serisi ile karşınızdayım. Lafı çok uzatmadan hemen...
“Yok öyle umutları yitirip karanlıkta savrulmak.Unutma; aynı gökyüzü altında, bir direniştir yaşamak.”— Nazım Hikmet
Yaşam dediğimiz şey, aslında her sabah yeniden giydiğimiz bir direnç zırhıdır....
Merhaba Dostlar…Bu yazımda özellikle kendi resimlerim üzerinden bir şeyler anlatmaya çalışacağım. Hatta ikinci ve üçüncü bölümlerini gelecek aylarda devam edeceğim. Yazı ile birlikte resimlerimden...
Ey bütün aşkların yaratıcısı,
Nicedir kapatmam kendimi böyle,
Bir gözyaşı olup akacağım diye.
Bir gonca gül doğdum,
Kelebek ölecek değilim elbet.
Lakin açılamam bil, arzun buysa.
Yapraklarımı asla dökmemeye yemin...
Aşkın güle kederi,
Bedendeki ruh gibi kederli…
Elbet terk edilecek,
Ve gerçek sahibini hiç bilmeyecek—
Umarsız, belalı, serseri…
Müziği beni sarhoş ediyor.
Kendimden geçiyorum,
Yavaş yavaş açılıyorum.
Her gün renk değiştiriyor yapraklarım—
Kırmızı...