Herkese merhaba,
Bu yazıyı, 2022 nin son gününde, 2023 yılının bize getireceği süprizlerin merakı ile yazıyorum. Yeni yılda, ARTTMODERNMIAMI gazetesinin bu köşesinde, sizler ile beraber, mimari keşifler ile dolu bir maceraya başlayacağız. Bu yeni başlangıçta yer almaktan ben büyük bir zevk ve heyecan duyuyorum. Maceramıza başlamadan önce tanışmaya ne dersiniz? Simin ile çağdaş mimari başlığından anlayacağınız üzere, ben bir mimarım. Eğitim hayatımı, Milano, Domus Academy de tamamladıktan sonra, sektörel hayatın içine hızlıca giren bir mimar olarak tanımlayabilirim kendimi. İş hayatıma hem Milano hem Türkiyede mimari ofislerde çalışarak başladım. Fakat üniversiteden beri, o zamanlar okul arkadaşım olan şu anki ortağım ile ofis açmak bizim hayalimiz ve asıl hedefimizdi. Bu hayali gerçekleştirmede ilk adımı, yarışmalara katılarak ve olumlu sonuçlar alarak başlattık. Yaklaşık bir buçuk yıl öncede Kanopi Mimarlığı hayata geçirdik.
Yazımın, 2023 yılının başına denk gelmesi üzerine, sizinle, yeni yılda, mimaride ve içinde hayat bulduğumuz tasarım alanlarında neler ile karşılaşacağımızı paylaşacağım. Bugüne kadar fazlaca adını duymuşsunuzdur ama 2023’te adını duymaktan öte hayatımızın bir parçası olacak bir terimden söz etmek istiyorum.
Sürdürülebilirlik, lafta kalmaktan çıkıp, tasarıma dahil olan ve hayatımızı şekillendiren bir kavram olma yolunda, yeni yılda daha fazla karşımıza çıkacak. Zero Waste lifestyle artık sadece ürün odaklı olmaktan çıkıp daha büyük ölçeklerde hayata geçiyor. Yaşamımızı içinde geçirdiğimiz mekanların tasarımlarına zero waste yaklaşımı yansımaya başladı. Örneğin Londra’daki Silo Restaurant bu bakış açısı ile tasarlanmış. Silo Restaurant’ ta etrafınızda görüp dokunabileceğiniz her bir mimari öge geri dönüştürülebilir materyalden yapılmıştır. Yemek masasını aydınlatan lambaların materyalinde mantar kullanılmıştır. Burası, yemek gibi tüketim odaklı alanlarda farklı ihtimallere de yer olduğunu yansıtan bir mekan. Bununla beraber en küçük detayda, mantarların sadece
yemeklerde kullanılmak için olmadığını bize mekanın tasarımı içinde gösteriyor. Mantardan yapılmış bir lambanın aydınlattığı bir masada mantarlı risottonuzu afiyetle yemeye ne dersiniz ?
Dinamik ve hareketli elemanları tasarımın ana parçası yapmak sürdürülebilir bir mekan için en önemli adımdır. Kolayca kurulumu sağlanıp amacını tamamladıktan sonra kaldırılabilen ve farklı bir yerde yine hizmet vermek için tekrar hayata geçirilebilen ürünler tasarımdaki atık oranını en aza indirir. Tiyatro tasarımı gibi büyük alanlarda, hareketli koltuklar gibi, yer aldığı alanda üstlendiği görev sürecinde var olan ve daha sonrasında kaldırılabilen elemanlar kullanmak, yaratılan alanı, farklı ihtimallerde kullanmamıza olanak sağlıyor.
Her şeyin kolayca tüketilip, trendlerin dakikalar içinde değiştiği bir çağda sürdürülebilir, olmak için her ana ve mekana adapte olma fikri zorlayıcı gelebilir. Yeni yılda gerçekleştirmek istediğimiz amaçlar arasına tüketim çağına sürdürülebilir tasarımlar ile meydan okumaya var mısınız?
Dinamik ve hareketli bir yıl olması dileğiyle,
Simin Pakakar
Co-founder of Kanopi Architecture
Istanbul, Türkiye
Instagram: @kanopimimarlik
References:
https://silolondon.com/
https://huitetdemi.fr/projet/salle-de-spectacle-polyvalente-de-st-remy-de-provence/