Perşembe, Kasım 21, 2024

info@arttmodernmiami.com

Başka Dünyanın İnsanları II

-

|

MELDA SHERMAN

New York’ta bir güzellik uzmanına ihtiyacınız varsa mutlaka Gül Topaloğlu ile tanışmalısınız. Profesyonelliği, nezaketi ve hoşsohbeti ile vaktin nasıl geçtiğini anlamazsınız. Güzellik merkezinden ayrılır, NY’un çılgın trafiğine karışırken bile sohbet bir gülümseme olarak üzerinize siner.

Ben Melda Sherman, Boston’dan yazıyorum. Daha önceki yazılarımda bahsetmiştim size, Göçmen Kuşlar kitabından… 4,5 yılda yazdığım kitabım için çok araştırma yaptım. Çok seyahat ettim. New York- Boston arası çok yolculuk yaptım. O sırada tanıştım sevgili Gül Topaloğlu ile…

ARTTMODERNMIAMI GAZETE ’de “Başka Dünyanın İnsanları” röportaj serisine başladığımı duyunca çok mutlu oldu. Gül Topaloğlu ile röportaj yapmak istedim, çünkü zorlu bir hikayesi olduğunu biliyorum. Kendisi de beni kırmadı. Ben sordum, o cevapladı. Buyurun kendisinden dinleyelim hikayesini:

——ARTTMODERNMIAMI GAZETE/Melda SHERMAN: Gül hanım merhaba, bize kısaca kendinizden bahseder misiniz?

——GÜL TOPALOĞLU: Ben Gül Topaloğlu 45 yıldır güzellik sektöründe güzellik uzmanı olarak çalışmaktayım.

——MELDA SHERMAN: Amerika’ya niçin geldiniz?

——GÜL TOPALOĞLU: Amerika’ya 2000 yılında İstanbul’dan geldim. Aslında kaçış diyelim. Haritada bir yer belirlememiştim. Ankara’da olabilirdi, Fransa’da; İstanbul’dan gitmeliyim, düşüncesindeydim. Hayatımın ilk radikal kararını vermiştim. Aslında ben stabil bir insandım. Alışkanlıklarıma çok bağlıyım ve kolay kolay da değiştirmem. O sıralarda çok ani ve kesin bir karar verdim. O havayı teneffüs etmek istemedim. Kendimden kaçmaktı bu.

——MELDA SHERMAN: Hayatınızı değiştirmeye sizi iten etken neydi?

——GÜL TOPALOĞLU: Hayatimi değiştirmeye karar vermemi iten sebep, duygusallıktı. Her şey çok normal giderken, sohbet ediyorken annem fenalaştı ve öldü. Şaka yapıyor sandım, elimde çay bardağı ile kala kaldım çok ani ve kısa bir vedaydı, annem ellerimden kayıp gitmişti. Ben bu travmayı atlatamadım, sırtımı dayadığım duvar yıkılmıştı. Ayakta duramıyordum, en acısı da babamın vefasızlığı idi. Annemin kaybından 2 ay sonra evlenmişti bu benim kırılma noktamdı.

——MELDA SHERMAN: Çok üzücü! Peki, dürtü nasıl eyleme döndü?

——GÜL TOPALOĞLU: Çok yalnız hissettim. Tek başıma kalmıştım. Herkes evine dönmüştü. O dönemde yanındayım diyenlerin hiçbirinin yanımda olmadığını anlamıştım. “Ya şimdi ya da hiçbir zaman” diyerek kararımı verdim. Her sene, Amerika’dan tatile gelen bir arkadaşım vardı. Bana her zaman “Hadi gel bak ben ordayım, ölmeden önce görülmesi gereken yer New York, mutlaka görmelisin” diyordu. Arkadaşımı aradım. Ziyaretine gitmek istediğimi söyledim. 2 haftalığına New York’a geldim. Bana çok büyüleyici geldi. Sabahları keşif için sokaklarda yürüyordum. Gördüğüm herkes “Günaydın, nasılsın, iyi günler” gibi güzel ve insani duygularla selamlaşıyorlardı. “Tamam” dedim ben burada yaşarım. Oğlumun eğitim hayatı burda çok daha farklı olabilir, diye düşündüm. Bu duygularla iki hafta sonra, İstanbul’a geri döndüm. Bir yıl sonrasına plan yaptım. Evimi, iş yerimi tasfiye ettim geldim (30/09/2000). Tatile gelmekle burada yaşamanın çok ama çok farklı olacağını o zaman anlayamamıştım.

——MELDA SHERMAN: Nasıl adapte oldunuz?

——GÜL TOPALOĞLU: Geldikten altı ay sonra adapte olamayacağımı anlamıştım:( Sıfır ingilizce ile insanlarla iletişim kurmakta çok zorlandım. Çok sosyal olan, herkesle çok çabuk iletişime giren ben, kendi içime kapandım. İlk 6 yılımda tek kelime ingilizce öğrenmedim. Çünkü her uyandığım yeni güne döneceğimi düşünerek uyandım. Ama dönemedim. İngilizce öğrenirsem, bir daha dönemeyecekmişim, buraya alışacakmışım hissine kapıldım. (Hala alışamadım.)

——MELDA SHERMAN: Hep New York’ta mı yaşadınız?

——GÜL TOPALOĞLU: Evet geldiğim günden bugüne kadar NY’ta yaşadım.

——MELDA SHERMAN: Hayatınızın dönüm noktası nedir veya nelerdir?

——GÜL TOPALOĞLU: Amerika’ya geldiğim günden bugüne kadar Brooklyn’de değişik salonlarda çalıştım. İlk işimde, bir gün çok rahatsızlandım (diş ağrısı) öyle ki acıdan ağlıyordum. O gün doktora gitmeden önce, o diş ağrısının olduğu gün mobinge uğradım. İşte kırılma noktam o oldu. Bir adam beni tehdit ediyor, gücünü bende deniyor, beni sindirmeye çalışıyordu. İnanın! Hiç korkmadım. O an, geri dönülmez bir karar aldım. Artık hayatıma sahip çıkacaktım ve aldığım kararların arkasında duracaktım. O müsibet olay, benim kendi gücümün farkına varmama sebep oldu.

——MELDA SHERMAN: Off! Çok travmatik olmuş! Peki, size bir sorum daha olacak: Hayatını değiştirmek isteyen ve başka bir ülkeye yerleşmek isteyen çok insan var? Onlara ne tavsiye edersiniz?

——GÜL TOPALOĞLU: Hayata yeniden başlamak çok zor! Eğer yaşınız 35 veya üstü ise bütün yaşamınızı iki valize koyup geliyorsunuz. Kazanacaklarım ve kaybedeceklerim diye düşünmek lazım! Kazanacaklarınız, kaybettiklerinizden daha mı değerli? Kendi adıma, ilk geldiğim günler büyük hayal kırıklığı yaşadım. NY’da evler çok küçük. İstanbul’daki evime benzer evlerin, kiraları 5-6 bin $, oysaki kazancımızın toplamı 5-6 bin değildi. Bütçemize göre bir oda bir salon evler 1500$dı. Evlerin içinde çamaşır makinesi, bulaşık makinesi yok! Çünkü lükse giriyor. Beni çok şaşırtmıştı. Burada gezmeye, arkadaşlarla keyif yapmaya vakit de yok! Sürekli çalışıyor
olacaksınız. Amerika seyrettiğimiz filmlerdeki gibi değil! İlk yanılgımız burada başlıyor. Türkiye’de bıraktığınız aileniz, arkadaşlarınız, sevdiklerinize özlem duyarsınız. Burada rakı, kahve bulursunuz ama Türkiye’de içtiğiniz tadı, zevki vermez. Farklı kültürlerden arkadaşlarınız olur. Koreli, İspanyol, Rus birçok Türk arkadaşınızdan daha
samimi içten ve doğal olurlar. Türkiye’de aileniz ve sevdiklerinizi bırakıp geldikten 6 ay sonra özlem başlayacaktır. Eğer, 20’li yaşlarda ingilizce bilerek geldiyseniz ve yasal, yani green kartlı olarak geldiyseniz çok avantajlısınız demektir. O zaman Amerika yaşanılır, güzel, özgür, bir hayat demektir.

——MELDA SHERMAN: Yaşam yolunuzda neler öğrendiniz? 5 madde yapabilir misiniz?

——GÜL TOPALOĞLU:

1- Merhamet ve vicdan. Hayat çok kısa! Ömür çok çabuk geçiyor. Öncelikle, ilk değerimizin bu olması gerektiğine inanıyorum.

2- Hedef belirlemek, amaç edinmek. Bakmak ve görmek, dinlemek ve anlamak arasındaki çizgiyi bilmelisin! Hiçbir şey dışardan göründüğü gibi değildir.

3- Sabır! En önemlisi beklemek! Çünkü vaktinden önce hiçbir şey olmuyor. Güneşin doğuşu ve batışı gibi sabırla beklemek.

4- Paylaşmayı bilenlerden olmak! Yediğimiz yemeği de sevgiyi de derdi de sıkıntıyı da paylaşmak! Ve bunu beklentisiz yapmak.

5- Affetmek! Hayatın içinde bizi üzen, kıran, hatta içimizi çok acıtanlar olur. Maalesef bu kişiler hep yakınlarımızdır. Ailemiz, akrabalarımız bazen de arkadaşlarımızdır. Günün sonunda affet gitsin! Çünkü; öfke, kin, eğer bunu içimizde tutarsak, bu duygu bizi yürüyeceğimiz yolda geriletir. Oysa o duyguyu, kavşakta bırakıp yola devam etmek gerekir.

——MELDA SHERMAN: Son olarak gelecek planınız nedir?

——GÜL TOPALOĞLU: Gelecek planlarım arasında İzmir-Urla ya da Balıkesir’in bir kasabasına yerleşip bir kır kahvesi açmak var. Umarım gerçekleşir…

——MELDA SHERMAN: Bu güzel röportaj için teşekkür ederim sevgili Gül Topaloğlu, umarım hayalleriniz gerçek olur. Ve bir gün o, hayalinizdeki kitabı çıkarmanızı da diliyorum.

——GÜL TOPALOĞLU: Ben teşekkür ediyorum.

Tutkularımız gerçek anka kuşlarıdır. Eskisinin küllerinden bir yenisi doğar.

Johann Wolfgang von Goethe -Göçmen Kuşlar

Melda Sherman
Yazar
http://www.meldasherman.com
Instagram: messherman
Facebook: Melda Sherman

Share this article

Recent posts

spot_img

Popular categories

spot_img

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz