Pazar, Aralık 22, 2024

info@arttmodernmiami.com

Simin ile Çağdaş Mimari, ⅠⅠⅠ

-

|

Herkese merhaba,

Bu yazımda, 6 Şubat 2023 tarihinde, Kahramanmaraş’ta 7,7 şiddetinde gerçekleşen ve etrafındaki 10 ili de bu sarsıntıya sürükleyen büyük deprem sonrasındaki üzüntümüzü ve keşkelerimizi paylaşacağım. Yaşanan ve hala
hissedilen bu deprem hayatlarımızı yıktığı kadar tarihimizi de yerle bir etti. Tarihi Meclis Binası, Habib-i Neccar Camii, tarihi pazarlar, mahalleler, müzeler ve kiliseler kaybettiğimiz tarihi yerlerden bazılarıdır.

Bir mimar olarak, yaşanan maddi ve manevi bu denli büyük bir kayıp karşısında üzgün olduğum kadar alınmamış önlemelerden ve yapılmış hatalı yapılaşmadan dolayı utanıyorum. Tarihimizin ve her şeyden değerli tüm canlıların yaşamlarının, yaratılmaya çalışılan hatalı bir inşaat sektörü hırsı yüzünden yok olmasını elimiz kolumuz bağlı bir şekilde izlemek zorunda kaldık. Türkiye olarak geçmişte de buna benzer şiddetli depremler yaşamış olup benzer büyüklükte yıkımlarla karşılaşmıştık. Deprem sonrasında yaşadığımız bu durum, yapılmış hatalardan, kaybedilmiş hayatlardan ders almayan yapı sektörünün, kendi bildiğini uygulamaya devam ettiğinin bir kanıtıdır. Ekonomisini inşaat sektörüne yaslamış bir ülkede yaşayan bir mimar olarak bu durum karşısında meslektaşlarım adına utancımı dile getirmek istiyorum tekrardan ve tekrardan…

Deprem afeti, yalnızca bizim ülkemizde meydana gelmiyorken, fay hatları yalnızca bu coğrafyada yer almıyorken neden en acımasız sonuçlarla biz karşılaşıyoruz diye sorgulamamız gerektiğini düşünüyorum. Bu denli kayıplar
yaşamamızın sebeplerinden biri de, dünyadaki ve Avrupa’daki diğer örneklere baktığımızda bu kadar şiddetli depremlerin öncesinde ve sonrasında alınan ve uygulanan kararların yüzde birini bile uygulayamamış olmamızdır.
Bizden daha şiddetli deprem etkisine sahip olan Los Angeles, Tokyo, Shanghai ve Jakarta bölgelerindeki yapılar, üzerine kuruldukları zeminin onlara ne yaşatacağını öngörüp, sismik tasarım ve buna uygun mühendislik
şartlarında inşa edilmiştir. Bu yapılar; taban izolasyonu, hafif inşaat materyalleri ve güçlendirilmiş temeller ile tasarlanmışlardır. Alınan bu önlemlerden sonra meydana gelen depremler, emekler ve hayatlar üzerine inşa olmuş şehirleri bir dakikada yaşanan sarsıntı ile çöpe dönüştüremiyor. Bu örneklere, tasarım sektöründe, ‘resilience movement’ adı veriliyor. Bu akım, yapı tasarımını doğal afetlere karşı dayanıklı ve sürdürülebilir bir şekilde
gerçekleştirmeyi hedefler. Bu örneklere tamamen zıt bir durum içine düşmüş bir haldeyiz. Kahramanmaraş depreminde yıkılan yapılar, yabancı profesörler tarafından ‘pancake collapse’ olarak tanımlanıyor. Bu durum, duvarlar ve zeminler birbirine yeterince iyi bağlanmadığında olur. Her kat, aralarında hiç boşluk bırakmadan aşağıdakine beton yığını olarak çöker. Bu açıklama, karşılaştığımız enkazı ve enkaz altında kalmış kaybettiğimiz ve kurtarmaya çalıştığımız hayatların sorumlusudur.

İçinde olduğumuz bu acı durumu düzeltmek ve yerine daha sağlam bir gelecek kurmak bizim görevimiz. Bu konuda, Avrupa’ da bu şekilde yaşanan depremlerden sonra kurulan yeni şehirlere ve yapılara değinmek istiyorum. Lizbon, 1755’te yaşanan deprem ile şiddetli yıkımlar yaşadı. Deprem sonrasında, şehrin yeniden inşa edilmesinde, o dönemin başkanı büyük bir rol oynadı. Yaşanan yıkımdan ders alınarak, yeni bir imar planı, mimar ve mühendisler tarafından tasarlandı. Uygulanan bu imar planından sonra, Avrupa’da mimari tasarım ve inşaat kurallarının uygulanmasında 18. yüzyılın en iyisi olarak kabul edildi.

Bir diğer örnek, İtalya’nın, Perugia kentinde 6,2 şiddetinde gerçekleşen ve tarihi İtalya şehirlerini yıkan bir deprem sonrası, İtalya başbakanının, ünlü İtalyan mimar Renzo Piano’dan yıkılan bu merkezleri tekrardan planlamasını ve yenilemesini isteyerek, bu konuda devletin, mimarlar ve mühendisler ile bir arada çalışmasıdır.

Yaşadığımız bu büyük yıkımın, kaybettiğimiz hayatların ardından bir araya gelip, birbirimize destek olarak, toparlanma sürecine girmemiz gerekiyor. Bu örneklere yazımda yer vermemin sebebi, bizim şu an içinde olduğumuz bu yıkımın daha önce başka yerlerde de benzerlerinin yaşanmış olduğu ve bu durumdan sonra nasıl toparlandıklarını sizlere göstererek hissettiğimiz çaresizlik karşısında umut ışığının olduğunu bilmenizi isteyişimdir.

Depremden etkilenmiş tüm canlılara geçmiş olsun diliyorum Tüm kalbim ile onlarlayım.

Simin Pakakar
Co-founder of Kanopi Architecture
Istanbul, Türkiye
Instagram: @kanopimimarlik

Fotoğraf Referansları:

https://www.haberler.com/haberler/malatya-yeni-cami-yikildi-mi-hangi-cami-yikildi-15610391-haberi/

https://www.gzt.com/mecra/antakyadaki-14-asirlik-habib-i-neccar-camii-depreme-yenik-dustu-3712032

https://www.cumhuriyet.com.tr/Archive/2023/2/10/102513427-aw82536305.jpg

https://images.adsttc.com/media/images/57c5/b0e5/e58e/ce7c/6d00/0239/slideshow/29291259446_54d07a758d_o.jpg?1472573660

https://www.cumhuriyet.com.tr/yasam/galeri-kahramanmaras-merkezli-depremin-kirilan-fay-hatti-goruntuleri-2050446#photo-2

Image © flickr user IFRC. Licensed under CC BY-NC-ND 2.0

Share this article

Recent posts

spot_img

Popular categories

spot_img
Önceki İçerik
Sonraki İçerik

8 YORUMLAR

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz